Görüyorum ki ortaya bir pasta sunulmuş ve herkes kendine bir pay kapmaya çalışıyor. Araştırma yapılmadan üretici ve tüketici istekleri belirlenmeden çıkılacak yolda başarılı olmanın zorluğunu bugüne kadar hep yaşadık.
Başarılı olabilmek için üretici ve tüketici gruplarının bir araya gelerek birbirlerinden ne istediklerini anladıktan sonra yapılacak projelerle yola çıkmanın bizleri başarıya götüreceğinden eminim. Zeytin hasat şenliklerini, zeytin ve zeytinyağı fuarlarını, kongre ve seminerleri düzenlerken bile başını kuma gömerek dostlar alışverişte görsün misali yola çıkanların başarısızlıklarını hep gördük.
Kendi söylemlerini kendileri dinlediler!
Ülkemizde kaliteli natürel sızma zeytinyağlarından söz edemezken, sıcakta, güneş altında, hijyen olmayan koşullarda üretim ve satış yapılırken, kusurlu yağların tanıtımını yapmak kime fayda sağlayacaktır?
Geniş katılımlı bir projeye ihtiyaç duyulmaktadır, üretimden tüketime kadar oluşan zincirin bütün halkaları eğitilerek başarıya ulaşılabilir.
1- Acilen beyaz teneke ve yol boylarında pazar yerlerinde sağlıksız koşullarda içerisinde ne olduğu bilinmeyen yağların satışı engellenmeli ve yaptırımlar uygulanmalıdır.
2- Üretici hasat konusunda bilgilendirilmelidir.
3- Fabrikaya gelen zeytinlerin kalite kontrolleri yapılmalı ve sınıflandırılarak zeytinyağına işlenmelidir.
4- Üretim sistemlerini kullanan operatörler, çalışanlar kaliteli zeytinyağı üretimi için eğitilmelidir.
5- Üretilen zeytinyağlarının kimyasal ve duyusal sınıflandırılması yapılarak stoklama tanklarına alınmalıdır.
6- Stoklama üniteleri zeytinyağına uygun olmalı ve mutlaka iklimlendirme yapılmalıdır.
7- Stoklama ve nakliyesini gerçekleştirenler eğitilmelidir.
8- Dolum ortamları steril ve kokusuz olmalıdır.
9- Nakliye tankerlerinin temizliği ve hijyeni sağlanmalıdır.
10- Üretim yapılan fabrikanın ve çalışanlarının hijyeni sağlanmalıdır.
11- Üretim makinelerinin bakımı ve temizliği periyodik olarak sağlanmalıdır.
12- Dolum ve ambalajlı ürünler birbirinden ayrı ortamlarda olmalıdır.
13- Üretim veya dolum yapılan ortamlarda asit ölçümleri yapılmamalıdır.
14- Fabrika alanı içerisinde sigara içilmesi, çay demlenmesi, yemek yapılmasının önüne geçilmelidir.
15- Fabrika içerisine araç girişi olmamalıdır.
16- Fabrika çevresine kurutmak için pirina dökülmemeli, karasu havuzları rüzgar yönüne göre ayarlanmalıdır.
18- Satılan ürünlerin güneş altında, sıcakta, ışıkta sergilenmesi önlenmelidir.
19- Süpermarket elemanları ve pazarlama müdürleri eğitilmelidir.
20- Otellerin, restoranların satın alma müdürleri, şef aşçıları eğitime tabi tutulmalıdır.
21- İlköğretim ve anaokullarında çalışan öğretmen personel eğitimi yapılarak öğrenciler eğitilmelidir.
22- Öğrenciler arasında zeytin ve zeytinyağı ile ilgili resim ve deneme yarışmaları yapılarak özendirilmeleri sağlanmalıdır.
23- Öğretmenler eğitilmeli, özellikle turizm ve aşçılık meslek liselerine , meslek yüksek okullarına zeytinyağı tadım eğitimleri verilerek gelecek nesillerde damak tatları oluşturmalıyız.
24- Doktorlar, eczacılar, öğretmenler özellikle gurme yemek programı yapan insanlar eğitilmelidir.
25- Son olarak tüketici eğitilerek zeytinyağının kullanımı, saklanması eğitimleri verilmelidir.
Dünyada ve ülkemizde birçok örnekleri vardır, medya desteği alındığı takdirde bu eğitimler sonunda başarıya ulaşılabilir. Yalnızca medya reklamlarıyla yola çıkarsanız başarılı olamazsınız, yapacağınız reklamlar yine kaliteden uzak yağların satılmasına teşvik olacak, birkaç büyük firmanın ekmeğine yağ sürecektir.
Ülkemizde butik üretim yapan firmaların önünün açılması gerekmektedir. Belki de Avrupa ve Amerika’da konuşulmaya başlandığı gibi Naturel Sızma Zeytinyağında üst bir sınıf (SEGMENT) açılmalıdır. (FFA 0,5 - Peroksit 10 sınır değerleri gibi) Artık her 0,8 naturel sızma zeytinyağı olmayabiliyor, ve duyusal özelliği olmayan her yağ naturel sızma sınıfında pahalı olarak satılabiliyor.
Bu önlemlere ek olarak duyusal panellerin önü açılarak gerekirse Zeytinyağı Polisleri devreye girmelidir.
Ancak bu önlemlerin alınması sırasında bir seferden bir şey olmaz, göz yumalım, affedelim bir daha yapmaz denilirse hiç başlamayın, çünkü bir işe yaramayacaktır.
