ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Ümit Kocasakal: Atatürk’ün partisini yaratır yürür gideriz

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 30.11.2012    

Ümit Kocasakal: Atatürk’ün partisini yaratır yürür gideriz



Atatürkçü Düşünce Derneği Foça Şubesi’nin düzenlediği Hukuk – Demokrasi - Anayasa konulu panel 26 Kasım 2012 Pazartesi günü saat17.00’da Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Panele bazı Foça Belediyesi meclis üyeleri, ADD’nin İzmir şubelerinin yöneticileri ve salonun yetmemesi nedeniyle önemli bir kısmı ayakta olmak üzere 400 dolayında vatandaş katıldı.

TÜRKİYE İÇİN UMUT IŞIĞI OLDUNUZ

Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Foça Şube Başkanı Neşe Uprak, biyografisi hakkında bilgi verdikten sonra ikinci kez İstanbul Barosu Başkanlığı’na seçilen Ümit Kocasakal’a; “İyi ki bu göreve getirildiniz. Atatürk ilkelerinin yok sayılmaya zorlanıldığı bir dönemde, Atatürk devrimlerini yok sayanların çoğaldığı bu dönemde, sizin gibi birinin İstanbul barosuna ikinci kez başkan seçilmesi ülke için büyük şanstır. Bilgilerinizle, ışığınızla bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederim. Türkiye için umut ışığı oldunuz” şeklinde hitabetti.

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Doç.Dr. Ümit Kocasakal iki saate yakın süren konuşmasında iktidara ağır eleştirilerde bulundu. CHP’nin kendisini toparlayarak özüne dönmemesi halinde yeni bir parti kurabileceklerinin işaretlerini verdi.



CHP KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİLDİR

“Burada olmak benim için bir görevdir” diyerek konuşmasına başlayan Kocasakal, “”Bu günlere gelmemiz tamamen yalanlar üzerine kurulmuş bir kurgudur. Baro seçimlerindeki konuşmalarım için yüksek siyaset yapakla suçladılar. Evet yaparsak biz yükseğini yaparız alçak siyaset yapacak halimiz yok. Diğer partiler beni çok ilgilendirmiyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi kimsenin babasının malı değildir. CHP Atatürk’ün Partisidir ve benim söz söyleme hakkım var. Herkese mavi boncuk dağıtarak bir yere gidemezsin. Bir kimliğin olmak zorunda. Düşünce özgürlüğü maddeleri altında, üniter devleti, ulus devleti, cumhuriyeti, devrimleri tartışmayız da, tartıştırmayız da. Bu laflarla Cumhuriyetin altını oyup artık tekke ve zaviyelerde açılsın noktasına geldik.

TÜRKİYE İŞGAL ALTINDADIR

Günümüzde işgaller tankla tüfekle askerle olmuyor. Bu işgaller çok daha sinsi bir vaziyette zihinlerde oluyor. Hiç kimsenin karşı olmadığı Demokrasi, İnsan hakları, Özgürlük, kardeşlik gibi kavramların arkasına sığınılarak bu zihinsel işgal gerçekleştiriliyor. Bu gerçekleştirilirken o ülkenin genleriyle, genetiği ile oynanıyor. O ülkenin bütün değerleri yozlaştırılıyor, çürütülüyor. Ülke paramparça ediliyor. Türkiye bu anlamda işgal altındadır.
İnsanlarımızı dizi manyağı yaptılar. Türkiye’nin muhafaza edilmesi gereken değerleri yıpratılıyor. Muhafaza-i kar var bu işin içinde.

HAİNLER KAHRAMAN KAHRAMANLAR HAİN OLDU

1991 yılında Hıyanet-i Vataniye kanununu ortadan kaldırdılar. Yalan yanlış şeylerle kahramanların hain, hainlerin kahramanlaştırılması süreci başladı. Ne zamandan beri bu Said-i Nursi’ler, Said-i Kürdi’ler, Seyyid Rıza’lar kahraman oldu. Siz eğer Cumhuriyete başkaldırmış, feodal bir ağaya, beye iadei itibarda bulunursanız, Cumhuriyet ve Atatürk’e fatura çıkarmış olursunuz. Buna kimsenin hakkı yoktur. Kimsenin de gücü yetmez ona. Bir de bunu özellikle Atatürk’ün partisinde olarak yaparsanız ben o faturayı sizin önünüze koyarım.

NAZİLERİ ÖRNEK ALDILAR

Bu siyasi iktidar kurgulanmış, emperyalizmin taşeronluğunu yapan bir iktidardır. Önce 22 tane ihale kanununda değişiklikler yaparak Cumhuriyetin bütün zenginliklerini yandaşlarına peşkeş çektiler. Bu yetmedi arkasından kendi devletini kurdu. Doktrinde buna parti devleti denir. Parti devlet iç içe geçmiştir. Tarihte buna en büyük örnek Nazilerdir. Parti eşittir devlet, devlet eşittir parti olmuştur.

Sözde bir halkoylamasıyla zaten kuşatılmış olan yargıyı tamamen ele geçirdiler, tutsak ettiler. Halka yalan söyleyerek bunları yaptılar. Burada da Nazileri örnek aldılar.

CHP HALKÇILIK OKUNU YİTİRDİ

CHP Atatürk’ün ölümünden sonra Halkçılık okunu yitirmiştir. Politbüro olmaya doğru gitmiştir. CHP’de kala kala Cumhuriyet kalmıştır. Onu da yitirirsek ne kalır Atatürk’ün partisinden.

Bu süreçte kabahati kusuru olmayan tek kesim halktır. Kusurlu olanlarsa başta Genetiği Değiştirilmiş Aydınlar (GDA)’lardır. Bu kadar hukuksuzluk olurken bu ülkedeki 103 tane hukuk fakültesi dekanı ne yapıyor. Şöyle bir cübbelerini giyip “Beyler kendinize gelin, ne yapıyorsunuz siz” deseler olay biter. Tarih hepsini yargılayacak.

Herkes tarafını seçecek. Bi zamanlar Tevhid-i Tedrisat vardı. Bu sürece de ben Tevhid-i Hıyanet diyorum. İhanetlerin Birleşmesi. Bunların en önemli müsebbibi GDA.lar.
İkinci müsebbibi Genetiği Değiştirilmiş Solcular (GDS)’ler dir. 163.ncü maddenin kaldırılmasından başlayıp “Yetmez Ama Evet”çiliğe uzananlar.

Halkta kabahat yok, çünkü okumuşundan, aydınından ne gördünüz ki halktan bir şey bekliyorsunuz. Halk hile ve desise ile kandırılmış, afyonlanmış, narkoz etkisinde. Batarsak da bu halkla batarız. Çıkarsak da bu halkla çıkacağız. Bu ulus ne olup bittiğini anladığı anda atacağı tokat Brüksel’den de, Washington’dan da, Pensylvania’dan da duyulacak. Yaşayıp göreceğiz.

HER BAŞI KAPALI OLAN ATATÜRK DÜŞMANI DEĞİLDİR

Her başı kapalı olanı Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı olarak nitelemeyin. Bana gelip sarılan, Cumhuriyet’i, Atatürk’ü bu çakallara yem etmeyeceğiz diyen başı kapalı vatandaşlarımız var. Cumhuriyet’in, Atatürk’ün dinle hiçbir problemi olmamıştır. Sorun dini siyasete ve ticarete alet edenlerle olmuştur. Dini bunların elinden kurtararak, dini de, insanları da özgürleştirmiştir.

Dinci lafı da çok yanlış. Müslüman Irak’ta, Hıristiyan Amerikan askerlerinin başarısı için duacı olan bir adamın dinle ne ilgisi olur ki, dinci olsun. Şimdi binlerce koruma ordusuyla, kameralar eşliğinde Cuma Namazı’na gidip orayı başka bir ortama çeviren birinin dinle ne ilgisi olabilir ki dinci olsun. Bunlara din tüccarı, din simsarı denir.

BİRİLERİ ALLAH’LA BİRİLERİ ATATÜRK’LE ALDATTI

Bugüne kadar birileri bu toplumu Allah’la aldattı ve aldatmaya devam ediyor. Birileri de Atatürk’le aldattı ve onlar da aldatmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu sahte Atatürk’çülerle de aynı boyutta mücadele etmek gerekiyor.

MİLLİ İRADE MECLİS DEĞİLDİR

Milli İrade diye de bir yalan var. Bunu tarihte en çok kullanan iki kişi vardır. Biri Hitler’dir, diğeri Mussolini. Bir seçimde ortaya çıkan sonuç milli irade olmayıp, sadece o seçimde oy kullananların çoğunluğundan ibarettir. Doğru terim Milli Egemenlik’tir. Egemenlik kayıtsız Şartsız Milletindir. Bu egemenliğin bir kısmı meclise, bir kısmı yürütmeye, bir kısmı yargıya aittir. Millet İradesi eşittir meclis değildir.

Fransa’da Anayasa Konseyi(Mahkemesi) Soykırım Yasası’nı iptal edince Başbakan “Fransa’da da Yargıçlar Var” diyerek mutlu oldu. Millet iradesi eşittir meclis olsaydı bu kararı eleştirmeliydi. Türkiye’de olunca millet iradesine ket vuruluyor, Fransa’da olunca “Yargıçlar var”

Yeni Anayasa talebi tamamen emperyalizmin bir talebi. Var olan Anayasa hukuken yeni bir anayasa yapılmasına izin vermiyor. 10 yıldır iktidarını bu anayasaya göre yürütürken darbe anayasası değildi de şimdi mi darbe anayasası oldu. Zaten 117 maddesi değişti. Yani üçte ikisi. Kalanlardan hangilerini değiştirmek istiyorsun söyleyemiyor. Bütün dertleri ilk üç madde. Anayasada Atatürkçülük olmasın diyemiyor da, hiçbir ideoloji olmasın diyor. Yeni bir devlet kuruyorsanız, bir devrim olduysa veya bir karşı devrim olduysa yeni bir anayasa yapılır. Hangisi var arkadaş diye soruyoruz. Yeni bir devlet kuruyor, yeni bir rejim kuruyor, hadise bu kadar açık.

DERHAL UYUM KOMİSYONUNDAN ÇEKİLİN

Bu yüzden İstanbul Barosu olarak anayasa çalışmalarının kapısının önünden dahi geçmedik. Çünkü oraya gitmek demek onları bir şekilde meşrulaştırmak demek. CHP ve MHP’ye tekrar sesleniyorum. Derhal o uyum komisyonu denilen aslında uyutma komisyonundan çekilin. Anayasa yapmakta siyasi iktidarı BDP ile baş başa bırakın.

IRK “GÖKYÜZÜNDE YALNIZ GEZEN YILDIZLAR”I BİRLİKTE SÖYLEYEBİLMEKTİR

Türkiye’de Türk’üm demeye çekinir hale geldik. Türk diyeceğim acaba ben faşistmiyim diye aklımdan geçiriyorum. Rezalete bak. Fetihler çağından bu yana her ülke, her devlet o ülkeyi ve devleti kuran kurucu milletin adıyla anılır. Bu burada başka bir milletin yaşamadığı anlamına gelmez. Niye Fransa Fransa, çünkü o millet kurmuş. Uyrukluğu da Fransız. Türkiye Cumhuriyetini de Türkler kurmuş o yüzden Türkiye, uyrukluğu da Türk. Bu bir ırkçılık değil. Buradaki ırk “Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar’”ı beraber söyleyebilmek. milli maçlarda aynı sevinci, aynı üzüntüyü duyabilmek. Kederde tasada sevinçte bir ve beraber olabilmek. Türkiyeli diye bir şey olmaz. Ben bir yere gittiğimde “Bana bir “Türkiyeli” kahvesi verir misiniz mi diyeceğim. Başbakana biri hatırlatmalı. “benim milletim, benim milletim” diye bir söylemi var. E o zaman tekil kullandığın bu milletin adını koy. Adını söyle. Adı yok.

ATATÜRK’Ü TASFİYE ANAYASASI

Bu bile bir tuzak. Bu anayasa Atatürk’ü tasfiye anayasası olacaktır, bir bölünme anayasası olacaktır. Emperyalizmin anayasası olacaktır. Ama bu ulus Türk’üyle, Kürd’üyle buna izin vermeyecektir.


Bu anayasayı bana göre yapabilirler, ama yaparlarsa Sevr’in başına ne geldiyse onun başına da o gelir. Yırtılıp atılır. Narkoz etkisi geçmeye başladı. Telaşları bundan.

ÖNÜMÜZE DÜŞÜN HOCAM

“Cumhuriyet Mitingleri gibi coşkun kalabalıkların akacağı bir havza gerekli, bir adres gerekli” sözlerine bir izleyicinin “Önümüze düşün Hocam” diye bağırması üzerine Kocasakal; Zaman ne gösterir bilinmez ama, zerre kadar bu işlerde gözüm yoktur. Son derece evcimen biriyim. Evimle çocuklarımla ve toprakla uğraşmayı istiyorum. Ama Çanakkale’de Akbaş Şehitliği’nde yatan ve en büyüğü 14 yaşında olan şehitlerimize bir borcum var ve ben bu borcu yerine getireceğim.

Atatürk’ün ölümüyle birlikte devrimler, yani ameliyat yarım kaldı. İçerde parça unutuldu ve parça metastaz yaptı. Cumhuriyete bu badireyi atlatacak ve daha iyi olacak. Herkes içindekini kustu. Bu arkadaşların kustuklarından ne yiyip, ne içtiklerini neyle beslendiklerini öğrendik. Dolayısıyla bu hesaplaşma er veya geç olacaktı. Doksan yıl önce nasıl başaramadıysalar gene başaramayacaklar.

TAM BAĞIMSIZLIK, AB’YE GÜLE GÜLE, NATO’YA EYVALLAH

Bu ülke zaman zaman içinden hainler de çıkaran bir ülkedir. Ama bu ülke bu millet büyük kahramanlarını da bağrından çıkarabilen bir millettir. Bu Cumhuriyet ve ortalık sahipsiz değildir.. Yenilenmiş eski organik CHP’yi istiyorum. Programına “Tam Bağımsızlık” yazacak, biz geldiğimizde Avrupa Birliği’ne güle güle diyecek, Nato’ya eyvallah diyecek, satılan Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını devletleştirecek, satılan bütün toprakları kamulaştıracağım diyecek bir CHP. Geleceğin stratejik maddeleri topraktır, tarımdır, hayvancılıktır. Karnımız acıktığında makine mi yiyoruz, petrol mü içiyoruz. Halka bunları anlatacak Tam bağımsızlık vaat edecek, yeni bir rüzgar yaratacak CHP.

ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ YARATIR YÜRÜR GİDERİZ

Ya bunları yapacak, ya da bizim için ismi değil cismi önemlidir, eğer bunları yapamazsa veya yapmazsa ordaki özü alırız, başka bir yere bunu şırıngalarız, ordan yürür gideriz. Kimse kimseye mahkum filan değil. Kerhen kerhen kerhen artık buramıza geldi. Ya kendilerini toplarlar, Atatürk’ün partisi gibi olurlar. Ya biz Atatürk’ün partisini gerçek anlamda halkla beraber başka şekilde yaratır, yürür gideriz. Üzerimde tarihsel bir görev var. Yarım kalan Cumhuriyet devrimini tamamlamak. Bizlere nasip olacak bu.

SON GÜLEN İYİ GÜLER

Ölümden öteye köy var mı. Bedel ödemeyi göze almazsak bir şey yapamayız. Çanakkale’deki 11 -12 yaşlarındaki çocuklar kadar cesaretimiz yoksa yazıklar olsun bize. Vahdettin ve şürekası nasıl gittiyse bunlar da öyle giderler. Onlar gemiyle gitmişti, bunlar helikopterle ya da uçakla gidecek, ama hesabını da soracağız. Bu hukuksuzlukları yapanlardan da, Silivri mahkemelerinde hukukun her şeyini çiğneyenlerden de, bunları destekleyen ve iştirakçisi olanlardan da hukuken tek tek hesabını soracağız. Gücümüzü ulusumuzdan alıyoruz. Ulusalcıyız. Şimdi bu Gülen Mülen lafları var ya. 90 yıl önce olduğu gibi gene başaramayacaklar. Son gülen iyi güler.” dedi.

Dinleyicilerin ayakta alkışları arasında ADD Foça Şube Başkanı Neşe Uprak tarafından çiçek verilen Ümit Kocasakal, etrafını çevirenlerce bir süre bırakılmayarak soru yağmuruna tutuldu.



Seyfi GÜL







Okunma: 2886
Okunma: 2886












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)