ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
İzmir’de her an büyük deprem olabilir

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 22.6.2012    

İzmir’de her an büyük deprem olabilir



Foça Kaymakamlığı, Foça Belediyesi ve İzmir BŞB İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen “Afet Bilinci” semineri Foça Reha Midilli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

20 Haziran 2012 Çarşamba günü saat 18.00’da başlayan seminerde açılış ve sunumu Foça Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı yazar Hüseyin Yurttaş yaparken, konuşmacı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Deprem Uzmanı Prof. Dr.Atilla Uluğ ve İzmir BŞB İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır yer aldı.

Foça Kaymakamı Adem Arslan, Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Foça İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mehmet Recep, İlçe Emniyet Müdür Yrd. Kamil Atay, Milli Eğitim Müdürü Celal Yıldız, Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü Emel Ak, Sağlık Şb.Müdürü Tamer Büyüksağış, İlçe Müftüsü Selahaddin Çelebi, Foçep ve bazı Sivil Toplum Kuruluşları’nın sözcü ve yetkilileri, afet yönetim planında görevli belediye, kamu çalışanları ve gönüllüler ile vatandaşlar semineri dikkatle izlediler.

Depremlerin oluş şekli, dünya üzerinde ve Türkiye’de büyük deprem üreten faylar ve yeryüzü hareketleri konularında açıklamalar yapan Prof.Dr. Atilla Uluğ Ege Bölgesi ve İzmir için çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İzmir Yenikale ve Foça Bölgesi faylarının 300 yıldır büyük deprem üretmediğini, periyodik tekrarlama aralığı açısından bunların zamanının dolduğunu ve her an yaşanabilecek bir depreme hazır olunması gerektiğini söyledi.

BATI ANADOLU YILDA 2 BUÇUK SANTİM BATIYA KAYIYOR

Prof. Dr Uluğ; “Batı Anadolu yılda 2 buçuk santim batıya doğru kayıyor. Bu yer yer 4 santime ulaşıyor. Bu rakamları küçümsemeyin. Kaymalar 10 yıl sonra 25 santime, yüzyıl sonra 2 buçuk metreye ulaşıyor. Birkaç yüz sene deprem olmazsa yerin altında 7 – 7 buçuk metre kopmaya hazır toprak parçası bekliyor. Anadolu’da deprem olmayan yer yok diyebiliriz. Yani kaçacak yerimiz yok. İstatistik olarak incelediğimiz zaman her yıl 1000 vatandaşımızı depremler nedeniyle kaybediyoruz. Savaşlarda bile bu kadar can kayıpları olmuyor. Yaralı sayısı, bina yıkılması hayli yüksek. Ülkemize oldukça büyük bir yük getiriyor. Pratik olarak diyebiliriz ki her yıl bir deprem meydana geliyor. Son dört ay içinde de ülkemizde neredeyse her fayın üzerinde bir deprem etkinliği meydana gelmiştir.

30 Nisan 2012’de olan 5.0 büyüklüğündeki depremden sonra Foça –Karaburun arasında yaptığımız çalışmada bir gariplik oldu. Beklemediğimiz bir olguydu bu. Daha sonra artçıları izledik bu tamamen doğu batı yönlü bir dizilim gösterdi. Oysa İzmir körfezinde faylar kuzey-güney ya da kuzeybatı-güneybatı yönlüdür. Geçen ay bir çalışma yaptık. Yeterli olmadı. Bu fay üzerinde tekrar çalışıyoruz. Eğer bu fay tahmin ettiğimiz gibi yeni bir fay ise Foça Karaburun fayını harekete geçirebilir ve daha büyük bir deprem üretebilir. Bölgede irili ufaklı 12 fay var. Bunların hangisinde deprem olursa olsun İzmir’i etkiliyor.”

İZMİR’DE ASRIN DEPREMİ HENÜZ YAŞANMADI

“Şunu söyleyebilirim. İzmir’de asrın depremi henüz yaşanmadı. Öyle bir beklentimiz var. 10 Temmuz 1688 İzmir Yenikale depreminde 25.000 kişi ölmüş. Kordonboyu 6 santim çökmüş. Depremden 25-30 yıl önce yapılmış Yenikale tamamen kumların içine gömülmüş. Denizin içinde adacık haline gelmiş. O depremin tekrarlanma periyodu da bence yaklaştı.

İZMİR’DE DEPREMİN ZARARI ÇOK FAZLA OLUYOR

“İzmir’de depremin zararı çok fazla oluyor. Bunun sebebi İzmir’in çok kötü bir yerleşim yapısı var. Dağları, tepeleri bırakmışız. Güncel alüvyonlar üzerine şehri kurmuşuz. Bu işin sonu kötü. Dağlar bile o kadar sağlam diyemeyiz. Altındağ ve Bayraklı’da heyelanlar, Örnekköy ve Karaburun’da kaya düşmeleri var. Çiğli’de Mavişehir’de zemin o kadar zayıf ki bina yapımından hemen sonra zemin, 30 santim aşağı inmiştir. Hollanda gibi olmuştur oraları. Deniz seviyesinin altına inmiştir. Böyle yumuşak zeminlerde deprem normalden daha uzun süre devam ediyor. Şiddeti daha da artıyor. Kobe depreminde görüldüğü gibi böyle sıvılaşan zeminler büyük risk taşıyor. Sağlam binalar yan yatıyor, devriliyor. İzmir’in içinde Mavişehir’de Bostanlı’da bir sürü bina daha deprem olmadan yatmış durumda. Adapazarı depreminde bu sıvılaşmadan dolayı yerin üç kat altına oturan binalar var.”

İZMİR KÖRFEZİ’NDE TSUNAMİ OLMAZ

“İzmir Körfezi’nde büyük dalgalar üretecek tsunami olmaz. Tsunami üretecek fay yok, derinliği müsait değil. Ege Denizi’nde oluşabilecek tsunaminin körfezin içine girebilmesi için bir sürü yol dolaşması gerek. Japonya’daki gibi 8-10 metrelik dalgalar olmaz. Ama olabilecek 2 metrelik çalkalanma bile sahilleri perişan eder. Alsancak’ta, İnciraltı’nda değişik yerlerde deniz taşmaları olur.

Özetle İzmir’de taşma riski var, heyelan riski var, faylarımız var. İzmir doğal afetlere çok açık bir coğrafya. Gerekli önlemleri almazsak ilimizde bir afet kaçınılmaz olacaktır. Afet yaşanmadan risk yönetimi çalışmalarını yapmalı ve afeti en az zararla atlatmalıyız.” dedi.

İZMİR BŞB AFETLER İÇİN 26 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPTI

İzmir BŞB İtfaiye Daire Başkanı Fuat Barandır da konuşmasında afetlerin yaptığı tahribatlar, bunlarda alınacak kişisel ve kitlesel önlemler, deprem öncesi hazırlıklar, deprem sırasında yapılacaklar, hareket tarzları, depremle birlikte yaşanacak diğer olumsuzluklar konularına yer verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 26 milyon dolarlık yatırım yaparak vatandaşın mal ve can güvenliğini sağlayacak araç, gereç, malzeme ve ekipman temin ettiğini ve Ege’nin tüm illerine ve bazı ilçelerine dağıttığını söyledi. Barandır; “ İzmir BŞB ekonomik koşulların bu kadar zor olduğu bir dönemde vatandaşına ne kadar önem verdiğini böylece göstermiştir. Afyon, Kütahya Uşak, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Isparta, Burdur, Balıkesir ve Çanakkale şehirlerine hem araç, gereç, tesisat verilmiş, hem de personelleri eğitilmiştir. Bunlardan büyük ilçeler de yararlanmıştır. Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi AKOM; 10 şiddetinde depreme dayanıklı bir şekilde tam donanımlı olarak yapılmıştır. AKS 110 İzmir’in 7 yerinden olaylara müdahale eder hale getirilmiştir.” dedi.

ALİAĞA’DAKİ TESİSLER OLASI DEPREMDE BÜYÜK TEHLİKE

Son bölümde izleyicilerin sorularını cevaplayan konuşmacılar Türkiye’nin enerji ihtiyacı olduğunu ancak yapılacak termik ve nükleer santrallerin fay hatlarından uzak yerlere kurulmasının önemine vurgu yaptılar. Termik santralin kurulması aşamasında İtfaiye Daire Başkanlığı’nın nasıl bir görüş belirttiği konusundaki soruya “Bu soruya daha kesin bir yanıtı sayın başkan verebilir” cevabını veren Fuat Barandır, olası bir depremde Aliağa bölgesindeki sanayi tesislerinin İzmir için büyük tehlike oluşturduğunu, ancak bu kuruluşlara alması gereken tüm önlemlerin denetleyerek aldırıldığını anlattı.

Konuşmacılara teşekkür etmek ve çiçek vermek üzere kürsüye gelen Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ yaptığı kısa konuşmada “ Bilim adamlarından, bilimsel verilerden ve yaşanmış pratiklerden yararlanarak Foça’yı en iyi şekilde hazırlamak biz yöneticilerin görevidir ve bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.



Seyfi GÜL







Okunma: 3090
Okunma: 3090












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)