ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
BBP Genel Başkanı Destici Foça’da hükümeti eleştirdi

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 21.5.2012    

BBP Genel Başkanı Destici Foça’da hükümeti eleştirdi



Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici beraberinde kalabalık bir partili heyetiyle Foça’da incelemelerde bulundu.

18 Mayıs 2012 Cuma günü saat 17.00 dolayında ilçeye gelen ve BBP Foça İlçe Başkanı Fahrettin Saç tarafından kent girişinde karşılanan Destici’ye Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, Yönetim Kurulu üyeleri, İzmir İl Başkanı Ahmet Bereket ve İzmir İl Yönetim Kurulu üyeleri de eşlik etti.

Partililerle bir süre görüşüp bilgi alan Destici daha sonra heyetiyle birlikte esnaf ziyareti yaptı. BBP heyetine Sevgi Yolu’nda Esnaf ve vatandaşlar tarafından sorunlar aktarıldı, ikramlar yapıldı.



Akşam namazını tarihi Fatih Camii’nde kılan heyet gece de Foça Restoran’da onuruna verilen ve yaklaşık 300 kişinin yer aldığı yemeğe katıldı.

Burada bir konuşma yapan ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Destici gündemdeki konuları değerlendirdi.

Foça İlçe Teşkilatı’nın çalışmalarının kendisini gururlandırdığını belirten Destici, BBP’nin bedeli ne olursa olsun yanlışların karşısında duran bir parti olduğunu söyledi.

Destici; “Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisini dava arkadaşları olarak sonuna kadar takip edeceğiz. Biz fikri, felsefesi, ideolojisi, misyonu olan bir partiyiz.

ÜLKEMİZ 27 YILDIR TERÖRLE MÜCADELE ETMEDİ

Dün üç subayımızı bir erimizi yine teröre kurban verdik. Terörü lanetliyorum. Bunun PKK’sı, BDP’si, KCK’sı yok. Bunların hepsi aynı. BDP’yle müzakere, PKK’yla mücadele edeceğiz bir slogandır ve halkı kandırmaktır. Maalesef ülkemiz 27 yıldır terörle gerçek anlamda mücadele etmedi. Ediyormuş gibi yaptı. Ortak bir akıl, ortak bir strateji oluşturursak bu işi bir yılda çözeriz. 1200 yıllık bir birlikteliğimiz var. Bu milleti bölmeye kimsenin gücü yetmez.

Geldiğimiz noktada bizim ciğerimiz yanarken iktidar partisi ile ana muhalefet partisi süt kavgası yapıyorlar. Suni gündemler oluşturuyorlar, Milletimizi kamplara bölüyorlar. Ülkemizin 75 milyon insanının refah içinde yaşatacak potansiyeli var ama, ehliyetli liyakatlı yöneticileri yok.

19 MAYIS TÖRENLERİ TARTIŞILIR

19 Mayıs törenlerinin gerekli mi gereksiz mi olduğu tartışılabilir. Ancak İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler ile Samsun’da bu törenlerin yapılmasından yanayım. Bütün okul öğrencilerini bu işe katmadan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Gençlik Spor Bakanlığı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu işe uygun ekipleriyle bu kutlamalar yapılabilir. Stad kutlamaları özellikle üniversite öğrencilerimiz tarafından gönüllülük esasına bağlı olarak yapılabilir. Bu kutlamaların ne tamamen kaldırılmasına, ne de eskisi gibi yapılmasına taraftar değilim.

BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖZÜMÜZE UYGUN

Başkanlık sistemi tartışılmalı. Türk devlet geleneğine de baktığınız zaman Türk devletlerinin büyük kısmının başkanlık sistemiyle yönetildiğini görürsünüz. Kiminin adı Hakan, kiminin Bey, kimi Sultan, kimisi Padişah olmuş, ama bunlar özünde başkan. Bu bizim tarihimize de özümüzde uygun bir sistem. Eğer bu sistem Türkiye’yi parlamenter sistemden daha ileri bir noktaya götürecekse birliğimiz beraberliğimiz istikrarımız daha iyi sağlanacaksa bu sistem gelebilir. Ancak bizim önceliğimiz yeni Anayasa’dır. Demokratik, sivil bir Anayasa yapmadan bunu tartışmayı demokratik Anayasa’yı öteleme olarak görüyorum.

YENİ BÜYÜKŞEHİR YASASINA DİKKAT

Hükümetin, iktidar partisinin gizli ajandasında yer alan ve kapalı kapılar arkasında hazırlanan bir Büyükşehir Yasası var ki öncelikle bunun tartışılması gerektiğine inanıyorum. Bunu Başkanlık sisteminden daha önemli görüyorum. Bu büyükşehir yasasını ülkemiz adına tehlikeli görüyorum. Bir adım ötesinin eyalet sistemi olduğunu düşünüyorum. Vali’yi Kaymakamı bile pas edip köylerin ilçelerin şehirlerin yönetimini Büyükşehir Belediye başkanına veriyorsun. Düşünün PKK’nın Belediye Başkanı Osman Baydemir’e Diyarbakır’ın bütün bağlılarının yönetimini yüksek bir bütçeyle verdiğin zaman, zaten bugün o belediyelerden PKK’ya para aktarıldığını biliyoruz. Bunlar yarın resmen PKK’nın belediyesi olacak ve daha ileri adımlar gelecek.”

GENEL AF OLMAZ, İDAM CEZASI YENİDEN GELMELİ

Genel af konusuna da değinen Destici; “Ben Türk Ceza Kanunu’nu yetersiz buluyorum. İdam cezası başta olmak üzere yeni hukuki düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle idam cezasının geri gelmesi lazım. Mehmetçiğe kurşun sıkan teröriste, üç beş yaşındaki çocukları kaçırıp ırzına geçen sapıklara bu ceza şart. Milletin yüzde 90’ı bunu istiyor. Bugünkü hukukun bile işletilmemesi tabiri caizse bizi çıldırtıyor. Genel affı PKK’nın milletvekilleri dillendirebilir ama, bir iktidar partisi milletvekili tarafından dillendirilirse biz acaba bu iktidarın gizli ajandasındaki bir madde midir diye düşünürüz. Kesinlikle bu millet buna tahammül etmez. İstiklalimizin sembolü olan TBMM’de millet adına devletine hizmet edeceğine dair yemin eden milletvekillerinin yeminlerine sadık kalmasını bekliyoruz. Bu tür söylemlerde bulunan derhal pişmanlığını belirtmelidir. Belirtmiyorsa iktidar partisi tarafından derhal istifası istenmelidir. AKP 10 yıllık iktidardır. Ben terörü kucağımda buldum diyemez.. Sana verilen yetki bana verilsin, ben bir yıl içinde bu ülkede terör diye bir şey bırakmam. Terörle mücadeleden sorumlu bakanın, başbakan yardımcısının üç subayın şehit edilmesi olayından hemen sonra istifa etmesi gerekirdi. Birinin bu sorumluluğu üzerine alması lazım. Bunu geçiştiremezsiniz” dedi.



Seyfi GÜL







Okunma: 2200
Okunma: 2200












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)