ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Eğitim Sorunları Paneli’nde 4+4+4’e tepki yağdı

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 18.3.2012    

Eğitim Sorunları Paneli’nde 4+4+4’e tepki yağdı



16 Mart Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıldönümü nedeniyle; Foça Belediyesi ve Ortaklar Öğretmen Okullular (Adabelenliler) Derneği işbirliğiyle Foça Reha Midilli Kültür Merkezi’nde “Eğitim Sorunlarımız” paneli düzenlendi.

Yazar Hüseyin Yurttaş’ın yönettiği panelde konuşmacı olarak eski Denizli Milletvekili,
Eğitimci-Yazar Mustafa Gazalcı, Ortaklar Öğretmen Okulu Mezunu Adabelen Dergisi Yayın Yönetmeni İsmail Tuna ve Eğitimci-Yazar Yılmaz Mızrak yer aldı.

Ortaklar Öğretmen Okulu Mezunu ve Foça Belediye Meclisi Üyesi Ayla Aksoy'un açılış konuşmasıyla başlayan panele CHP eski Meclis Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ile eşi, Belediye Meclis Üyeleri, Adabelenliler Derneği üyeleri, bazı Foçalı öğretmenler ile vatandaşlar katıldı.

“AYDINLIĞA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Yazar Hüseyin Yurttaş; Öğretmenler Günü’nün 1848’den beri 16 Mart’larda kutlandığını, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Öğretmen Okullarının kuruluş yıldönümü yerine “Atatürk’e Başöğretmen” unvanının verildiği 24 Kasım tarihinin Öğretmenler Günü olarak kutlanmasının dayatıldığını anlattı. Yurttaş ”Susmayacağız. Durmayacağız. Çalışacağız. .Onların zapt edemeyeceği kadar çoğalacağız. Her yerde fikrimizi söyleyeceğiz. Aydınlığa sahip çıkacağız, karanlığın karşısında duracağız” dedi.

“DERSANELERİ DERHAL KALDIRIRIM”

Eğitimci Yılmaz Mızrak öğretmen yetiştirilmesinde terk edilen sistemin zenginliklerine ve dersanelerin eğitim hayatına verdiği zararlara değindi. Kendisinin de bir zaman zorunlu nedenlerden dersanede öğretmenlik yaptığını belirten Mızrak “Biz dersaneden sadece para kazandık. O dönemde öğrencilerime de söylüyordum, şimdi de söylüyorum. Elimde yetki olsa dersaneleri derhal kapatırım.” dedi.

“AMERİKALI BARIŞ GÖNÜLLÜLERİ AJANDI”

Adabelen Dergisi Yayın Yönetmeni İsmail Tuna savaş devam ederken 1921 yılında Eğitim Kurultayı toplayan tek liderin Atatürk olduğunu, savaş koşullarında öğretmenlere maaş verilememesini milletvekillerinin utanç konusu yaptıklarını, o koşullarda öğretmene verilen değerin çok önemli olduğunu söyledi.

Tuna ”Köy Enstitüleri ve öğretmen okullarına tahammül edemediler. Zamanın milletvekillerinden Kinyas Kartal’a basın mensupları soruyorlar. “Köy Enstitüleri Komünist midir” diye. “Hayır” diyor Kartal. Ben Ağa’yım. Oradan mezun olanlar, benim köyüme geldiler. O zamana kadar benim sözümden çıkmayanlar, beni dinlemez oldular. Biz de rica ettik Sayın Başbakan’dan, Sayın Menderes’ten. O da kapattı.” Şeklinde konuştu. Tuna 1960’lı yıllardan sonra Amerika’dan gelen Barış Gönüllüleri’nin bu ülkenin utancı olduğunu, her birinin ajan olduğunu ve bugün uygulanan planların o zaman hazırlandığını da sözlerine ekledi.

“12 EYLÜL YÖNETİMİ 164 YILLIK BİRİKİMİ SÖKTÜ ATTI”


Eski Denizli Milletvekili - Yazar Mustafa Gazalcı konuşmasında önce 12 Eylül 1980 darbesini yapanlara, sonra 4+4+4 sistemini getirmeye çalışan iktidar mensuplarına yüklendi.
Gazalcı; “12 Eylül bize önce günümüzü gösterdi. Örgütümüzü kapattı. Mesleğimizi yaraladı. Öğretmenlere olmadık hakaretler yapmadı bugünkü iktidar gibi. 164 yıllık büyük birikimi silip attı. Bugün öğretmenler paramparça. Eskiden 700 bin öğretmen Federasyonda, Türkiye Öğretmenler Sendikasında, TÖB-DER’de bir aradaydı. Yürüdüğü zaman, konuştuğu zaman, başkanı demeç verdiği zaman hükümetleri etkilerdi. Bugün öğretmen örgütleri iktidarın politik oyunlarına kurban edilerek dağınık vaziyettedir. Eğitim Bir-Sen diye bir sendika AKP’nin parti toplantısını yaptığı Termal Otelde önergeyi verdi, 1+4+4+4 diye, onlar birini de kıstılar, 4+4+4’ü getirdiler.”

“AKP TORBADAN YILANLAR, ÇIYANLAR ÇIKARIR”

“1966 yılında öğretmenlerle ilgili olarak Uluslar arası bir sözleşmeye devlet olarak imza atıldı. Ancak orada taahhüt edilen hiçbir şart yerine getirilmedi..Bu sözleşmeye göre öğretmenlerin grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı olması gerekiyor. 10 yıllık AKP iktidarı döneminde eğitim dinselleştirildi. Paralı yapıldı. Devlet işi olmaktan yavaş yavaş çıkarıldı. Öğretmenlere sorulmadan, öğrencilere, gençlere sorulmadan, ailelere sorulmadan, sivil toplum örgütlerine sorulmadan “Biz dindar gençlik yetiştireceğiz” cümlesinden sonra hazırlanan bir yasa önerisiyle karşı karşıyayız. AKP’nin klasik bir oyunudur. İyi bir şey veriyormuş gibi yapıp, torbanın içinden yılanlar, çıyanlar çıkar. 12 yıllık zorunlu eğitim diyor, bu güzel bir şey. Ama zorunlu kesintisiz eğitim 4 yıla iniyor. Çocuklar bir arada ancak 4 yıl eğitilebilecek. 8 yıllık zorunlu eğitime 28 Şubat ürünüdür demek en büyük gaflettir. 8 yıllık eğitim şuralarda tartışıldı, toplumda tartışıldı, mecliste tartışıldı. O zaman bunların ağababaları Refah partililer Cuma namazından çıkıp yeşil bayraklarla biz 8 yıllık eğitim istemiyoruz diye, işi çarpıtarak biz kitabımızı vermiyoruz diye eylem yaptılar. Bugünde Başbakan işi çarpıtıyor. Topla tüfekle geldi diyor. Hayır. Kalemle geldi. Düşünceyle geldi. Şimdi ne var. İlk 4 yıldan sonra seçmeli dersler adı altında mesleğe yönlendirme var. Kuran Kurslarına gitme yaş sınırını kaldırdılar. Maalesef CHP’de bunu Anayasa Mahkemesine götürmedi. 65000 dolayında orta öğretimde okul sayısı var. Kuran Kurslarının sayısı 70000.Akp iktidara geldiğinde 300 resmi Kuran Kursu vardı, şimdi 9000’in üzerinde. Dersane sayısı 3 katına çıktı. Türkiye’de hala 10.000’e yakın birleştirilmiş sınıf var. 5000 dolayında sınıfın mevcudu 50’nin üzerinde.

“AÇIK ÖĞRETİM TRENİ KAÇIRANLARIN EĞİTİMİDİR”

Öğretmen açığı bakımından Türkiye dünyada birinci. Hal böyleyken birinci dörtten sonra öğrenci mesleğe, ikinci dörtten sonra açık öğretime yönlendiriliyor. Zorunlu eğitimde açık öğretim olmaz. Açık öğretim treni kaçıranların eğitimidir. Yani herhangi bir nedenle çocukluğunda, gençliğinde okuyamamışlara buyur sen açık öğretime denir. Öğretmenin olmadığı yerde eğitim yoktur. Öğretmen işin temelidir.”

“SEKİZ YILLIK EĞİTİMLE KAYBETTİKLERİNİ ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR”

Son bölümde izleyicilerden gelen sorulara yanıt veren Mustafa Gazalcı getirilmek istenen 4+4+4 sistemi için, “Bu sistem dördüncü sınıftan sonra Osmanlı’daki gibi dinsel ve bilimsel eğitimi getiriyor. Osmanlıyı yıkan Tanzimat’ın bu ikili eğitim sistemidir. Cumhuriyet eğitimde birliği sağladı. Şimdi bunu değiştirmek istiyorlar. 8 yıllık eğitimle kaybettiklerini ele geçirmeye çalışıyorlar. 71 Eğitim fakültesinden sadece 5’i açıklama yapmış. Bunu Başbakan’ın diktatörce tutumuna bağlıyorum. TÜSİAD bir açıklama yapmaya kalktı. “Sizin ne göreviniz var bu konuda” diye azarladı. Öğretmenler çırpınıyorlar. Bir şeyler yapacaklar. Ama toplumun da bu konuda ses çıkarması lazım. Yasalaşmadan sesimizi çıkarmamız lazım.

“ÇOCUKLARIMIZI AKP’NİN KURŞUN ASKERİ YAPTIRMAYALIM”

Eğitim, çocuklar geleceğimiz. Onları kendi kalıplarında dökülecek birer kurşun asker yaptırmayalım. Çocuk çocuk olmadan kurşun dökerler ya. AKP’de kendi askeri olsun diye öyle kurşun döküyor. Bu insan doğasına, bilime, akla aykırı. Ana okulunun iptali çok yanlıştır. 9 yaşındaki çocuğa meslek seçtirmek çok yanlıştır. Ey hükümet. Önerini geri çek. Çocuklar bizim geleceğimizdir. Onları mutsuz edemezsin. Onları kendi kalıplarına dökemezsin.”dedi.



Adabelenliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Vildan Uyar konuşmacı ve katılımcılara bir teşekkür konuşması yaptı.

Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’ın konuşmacılara çiçek vermesiyle panel sona erdi.

Panel sonrası Ortaklar Öğretmen Okullular'ın (Adabelenliler'in) 1960’yıllara ait fotoğraflarından oluşan sergi gezildi, yazar Mustafa Gazalcı kitaplarını imzaladı.



Seyfi GÜL







Okunma: 2438
Okunma: 2438












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)