Artan terör olaylarını protesto etmek, şehitlerimizi anmak ve terörle mücadele eden güvenlik güçlerine destek vermek amacıyla Foça’da “Şehitlere Saygı, Teröre Lanet” yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşe 2000’e yakın Foçalı katıldı.
19 Ağustos 2011 tarihinde yapılan mitingde olduğu gibi, ilçede faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin çağrısı üzerine; 22 Ekim 2011 Cumartesi günü Saat 17.00’da Foça Küçükdeniz Sahili eski Barbaros Büfe önünde toplanan halk konvoy halinde sloganlar atarak Reha Midilli caddesini boydan boya yürüdü.
Gençlerin çoğunlukta olduğu, aralarında çok sayıda yaşlı, çocuk ve kadınlarında bulunduğu grup, ellerinde Türk bayraklarıyla şehitlere sahip çıktı, attıkları sloganlarla teröre tepkilerini dile getirdi.
Foça’yı “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez, Ne Mutlu Türk’üm Diyene”, “Kahrolsun PKK”, Askere Uzanan eller Kırılsın” “İmralı Basılsın Katil Apo Asılsın””Mecliste PKK İstemiyoruz””Hepimiz Askeriz-PKK’ya yeteriz” sloganlarıyla inleten katılımcılara esnaf ve çevredeki binalarda oturanlar bayraklar ve alkışlarla, denizde bulunan balıkçı ve gezi tekneleri bayrak açarak ve gemi düdüklerini çalarak destek verdiler.
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, siyasi parti ilçe başkan ve yöneticileri, belediye meclis üyeleri, esnaf odası ve ilçede bulunan tüm sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yer aldığı yürüyüşe katılanlar arasında emekli Koramiral Atilla Kıyat da vardı.
Demokrasi Meydanın da miting havasında eyleme devam eden grup, şehitlere saygı için bir dakika saygı duruşunda bulundu. Ardından İstiklal Marşı okundu.
Şehitlerin her birinin adı okunurken vatandaşlar yüksek sesle “Burada” diye bağırdılar. Bu sırada çok sayıda kişinin gözyaşlarını tutamayarak ağladığı görüldü.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin hatip ve katılımcılar tarafından karşılıklı okunmasının ardından mitinge katılan tüm sivil toplum örgütleri adına Atatürkçü Düşünce Derneği Foça Şubesi Başkanı Neşe Uprak konuşmasını yaptı.
Sözlerine “Terörü lanetliyoruz, bir an önce bitirilmesini istiyoruz” diyerek başlayan Neşe Uprak; konuşmasına “İki ay önce burada toplanıp şehitlerimizi ağıtlarla uğurlamıştık. Yüreklere ateşler düştü diye, terörü lanetlemiştik. Bugün yine burada şehitlerimize ağlıyor, terörü lanetliyoruz” sözleriyle devam etti.
Uprak: Atatürk’ün gençliğe hitabesinde yer alan “Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen” sözlerine atıfta bulunarak, gençlere “Bir gün, o bir gün, yarın değil, İşte bu gündür” diyerek seslendi.
Hükümete politikalarına göndermelerde bulunan Neşe Uprak konuşmasın şöyle sürdürdü: “Ülkeyi bölme sevdasında olanlara DUR demeliyiz. İçerdeki ve ve dışarıdaki hainlerin bölücü politikalarına alet olmamalıyız. 90’lı yılların sonunda koalisyon hükümetlerinin ulusalcı politikaları ile sonlandırılan terör ABD ve AB desteğiyle iktidara gelen AKP döneminde özellikle Habur açılımından sonra bugünlere gelmiştir. Terör örgütü aldığı vaatler karşılığında referandum ve seçim süresince sessiz kalmış, böylece iktidara yüzde elli oy kazandırmıştır. Şimdi o vaatler hatırlatılmaktadır. Kimsenin gücü bu milleti bölmeye, Mısır’a, Libya’ya, Irak’a, Suriye’ye döndürmeye yetmeyecektir. Yanlış politikalar ve düzenlemeler güvenlik kuvvetlerimizin elini kolunu bağlamış, terörle mücadele edemez konuma sokmuştur. Asker operasyon yapmak için validen izin almak, operasyon sonunda savcıya ifade vermek zorunda bırakılmıştır. Dünyada hiçbir iktidar kendi silahlı kuvvetlerinin deneyimli komutanlarını uydurma delillerle esir alıp hapsetmemiştir. Bugün aydınlar, bilim adamları, halkoyu ile seçilenler ve askerlerimiz hapiste, eli kanlı katiller, vatan hainleri dışarıdalar. Bu acı günlerde ordumuzun bir generalinin daha tutuklanarak kolumuzun kanadımızın bağlandığını görüyoruz. Sorumluluk siyasi iradede yani hükümettedir. Göreve çağırıyoruz.
CHP ve MHP terörle mücadele için destek vereceklerini açıklamıştır. Sınır ötesi harekat için teskere onaylanmıştır. Ne var ki hükümet kandili havadan bombalama ile zaman kaybetmiştir. Bugün davul çala çala yapılacak bir kara harekatında başarı şansı düşüktür, geç kalınmıştır.
Ülkenin birlik beraberlik ve bütünlüğünden yana olan Kürt kardeşlerimizi cevap vermeye ve parlamentoda gereğini yapmaya çağırıyoruz. Darbe anayasalarının yerini silah ve kardeş kanı bulaşmış anayasaların alacağından endişeleniyoruz.
Teröre kurban verdiğimiz tüm evlatlarımıza, kınalı kuzularımıza Tanrı’dan rahmet diliyoruz. Ailelerinin ve ulusumuzun başı sağolsun. Ulusumuzun birlik ve beraberliğini, toprak bütünlüğünü kimsenin bozamayacağını beyan ederken diyoruz ki: Şehidim; rahat uyu. Bu vatan, bu ulus sizleri unutmayacaktır. Işıklar içinde yatın. Ne mutlu Türk’üm diyene.”
ADD Foça İlçe Başkanı Neşe Uprak’ın konuşmasının ardından bir süre slogan atan grup daha sonra sessizce dağıldı.
