Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinde deniz kirliliği konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapan BADİM dalgıçları sezonun son temizliği için Foça sularına daldılar.
24 Eylül 2011 sabah saatlerinde başlayan çalışmaları Foçalılar ve kenti gezmeye gelenler ilgiyle izledi.
Başkent Dalış ve İlkyardım Merkezi’ne mensup beşi bayan 10 dalgıç Foça Küçükdeniz kıyılarında dip temizliği yaptılar. Bir saat gibi kısa bir sürede çıkarılanların çokluğu ve çeşitliliği şaşkınlık yarattı. Günün 24 saati yaşayan bir yer olan Demokrasi Meydanı ve restoranlar önündeki sulara herkesin gözü önünde bu kadar çöp atılmış olmasına kimseler inanmak istemedi.
Çok sayıda kırık ve kırılmamış cam şişe, pet şişeler, bira kutuları, oltalar, tabak kırıkları, ayakkabı, gözlük gibi bilinen şeylerin yanında demir çemberler, mangal, masa, aydınlatma lambası, nargile gibi ilginç atıklar da çıkaran dalgıçlar günün en ilginç çöpü olarak buldukları asker miğferini seçtiler.
Özel Çevre Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan bölgelerde planlanan bir çalışma kapsamında Foça’ya geldiklerini anlatan BADİM ekip başkanı dalgıç Erhan Öztürk 6 yıldır sualtı ve kara temizliği yaptıklarını söyledi. Erhan Öztürk ; “Geçen hafta Saros’u temizledik. Bu yılın son noktası olarak Foça’ya geldik. Amacımız sadece temizlik yapmak değil. Zaten kısa sürede tamamen temizlemek mümkün değil. İnsanları eğitmek, bilinçlendirmek için çalışıyoruz. Pankartlar astık, broşürler dağıttık. Bu broşürlerde bahsettiklerimizi de denizden çıkararak canlı olarak gözlerinin önüne koyuyoruz. Neler attıklarını gösteriyoruz. Çıkanları iki gün boyunca sergiliyoruz. Böylece görsel olarak eğitim vermiş oluyor, hatta buralarda yaşayanları kendi aralarında tartışır hale getiriyoruz. Temiz bir çevreye herkesin sahip çıkmasını, kirletmemesini ve kirletenlere herkesin engel olması fikrini yerleştirmeye çalışıyoruz. Beş dalgıç sualtında diğer beş dalgıç arkadaşımız da kıyı temizliği yapıyorlar. Bugüne kadar diğer yerlerde yaptığımız çalışmalarda aklınıza gelebilecek her türlü ev eşyası, buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinesi dahil atıkla karşılaştık. Beş yıllık sürede Hisarönü Körfezi, Gökova Körfezi, Söğüt, Datça, Bozburun, Köyceğiz Gölü, Ekincik ve Göcek Koyu’nda temizlik çalışması yaptık. “Yeşilden Maviye” adlı bir de belgesel hazırlıyoruz. Hem sualtı temizliği ile ilgili hem de bölgenin tanıtımı ile ilgili. Havadan, karadan ve sualtından çekimler yapıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na beşer dakikalık bölümler halinde veriyoruz. Onlarda hem tv. kanallarında yayınlatarak hem de İngilizce alt yazılı olarak turistlere vererek bu bilinçlendirme ve tanıtma çalışmalarına destek sağlıyorlar” dedi.
Foça’da turistik amaçlı olarak bulunduğunu ve çıkarılan çöpleri dehşetle izlediğini belirten Norveçli bayan gazeteci Tuula Sulheim ise gördüklerine inanamadığını söyledi. Sulheim “Norveç’te böyle bir şey olmuyor, olamaz. Bunu görünce çok kötü oldum. Bu kızlar Ankara’dan gelmiş, neden Foçalılar kendi temizliklerini yapmıyor. Neden her şeyi denize atıyorlar. Bizim çocuklarımız ilkokulda tabiat dersinde bunu öğreniyorlar. Kanunlarda da cezalar çok ağır. Foçalılar bir taraftan termik santral havayı kirletmesin diye mücadele ediyorlar, diğer taraftan denizini kirletiyorlar. Foça için en önemli şey denizin temizliği olmalı. Bunun için de mücadele etmeliler” dedi.
