ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
CHP, Foça Demokrasi Meydanı'nda hayır dedi

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 11.9.2010    

CHP, Foça Demokrasi Meydanı'nda hayır dedi



CHP; 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak Anayasa Referandumu çalışmaları kapsamında yasaklar başlamadan önceki son mitinglerinden birini Foça’da yaptı. 10 Eylül 2010 Cuma günü saat 17.30’da Foça Demokrasi Meydanı'nda başlayan mitinge 3000 civarında Foçalı katıldı.

Mitinge CHP TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal ANADOL, CHP Parti MYK ve Anayasa Komisyonu üyesi Manisa Milletvekili Şahin MENGÜ, Parti Maclisi üyesi Prof.Dr. Hülya GÜVEN, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar DEĞİRMENCİ, CHP İzmir İl Başkanı Rıfat NALBANTOĞLU, Parti Meclisi üyesi Faruk DEMİR, Foça Belediye Başkanı Gökhan DEMİRAĞ, CHP Foça İlçe başkanı Şener EROL, bazı ilçe başkanları, İzmir İl Genel Meclisi ve Foça Belediye Meclis üyeleri katıldı.

CHP Foça İlçe Başkanı Şener EROL yaptığı açılış konuşmasında;. Foça’da tatilde bulunup İzmir ve ilçelerinde oy kullanacak olan kişiler için 12 Eylül 2010 Pazar günü sabah 07.00’da Foça’dan TURYOL’a ait bir gemi kaldırılacağını ve geminin Foça’dan sonra Karaburun ve Mordoğan’a uğrayarak seçmenleri Karşıyaka ve Konak iskelelerine ulaştıracağını bildirdi. Dönüş saatinin iskelelerde inmeden önce anons edileceğini belirten EROL daha sonra mitinge katılan konuşmacıları takdim etti.

İlk konuşmayı yapan CHP İzmir İl başkanı Rıfat NALBANTOĞLU; bu Anayasa taslağının vatandaşların hiçbir sorununa çare olmadığını, diğer partilerle mutabakat sağlanmadan ortaya atıldığını anlattı. NALBANTOĞLU, “Bu Anayasa taslağında en çok 7-8 ay sonra yapılacak genel seçim sonrasında gelecek CHP iktidarında 8 senedir bu ülkede yaptıklarının fitil fitil hesabını verecek olan başta Başbakan ve AKP yönetimini kurtaracak olan düzenlemeler var. Dünyanın hiçbir yerinde suçlular yargılanacakları mahkemeyi dizayn hakkına sahip değillerdir 7-8 ay sonra tıpış tıpış gidecekleri yüce divanı dizayn etme çabaları boşa çıkacaktır.Artık korkunun ecele faydası yok” dedi. İzmir’de HAYIR oylarının EVET’lere göre 1 milyon fazla çıkacağını iddia eden NALBANTOĞLU; “daha önce olduğu gibi sandığı yine size emanet ediyorum “ diyerek konuşmasını tamamladı.

Manisa Milletvekili Şahin MENGÜ; Anayasa taslağında olması gereken en önemli maddenin bir ülkenin Başbakanının yalan söylememesi maddesi olduğunu ama bu maddeyi koymayı unuttuklarını belirterek Başbakan’a çattı. MENGÜ “BOP Eşbaşkanı olduğunu iftiharla ilan edeceksin. En az 40 defa söyleyeceksin. Dünde çıkıp televizyonlarda utanmadan, yüzün kızarmadan – Ben hiç böyle bir şey söylemedim- diyeceksin. Sen yalancısın. Sen yolsuzluğa batmışsın. Sen servetinin hesabını veremezsin. Havuzlu villalar, altın kaplama çeşmeler olsa olsa Arap görgüsüzlüğün de vardır. Sen görgüsüzsün de. Dünyanın hiçbir imparatorluğunda altın kaplamalı çeşme bulamazsınız. Ancak Araplarda olur Araplar’da. Bedevi çadırlarında bulursunuz. Bunlar hırsız oldukları kadar görgüsüz de. Bu anayasaya Evet derseniz RECEP’i kurtarırsınız. HAYIR derseniz Milleti kurtarırsınız.Ankara’da tramvay yok. Ancak Meclisten Yüce divana bunları taşırken bunlar bir otobüse sığmazlar. Bunları ordan oraya tramvay döşeyerek götüreceğiz. Merak etmeyin en fazla 8 ay sonra gidiyorlar.” Dedi. Ülkede herkesin mutsuz olduğunu belirten MENGÜ sadece MÜSİAD üyelerinin güldüğünü belirtti ve konuşmasına “MÜSİAD’lı arkadaşların karıları 4 çeker jipe biniyor. MÜSİAD’lı arkadaşların karıları KDV’si omayan, ÖTV’si olmayan pırlantaları alıyor. İstanbul boğazında fink atan delikanlıların bindiği motorların kullandığı mazotun ÖTV’si yok ama Türk köylüm, Türk çiftçim gübreyi, mazotu, ÖTV’li alıyor. Bunları çözmek için sizden yetki istiyoruz”dedi.

Son konuşmacı olarak kürsüye gelen TBMM Grup Başkanvekili CHP İzmir Milletvekili Kemal ANADOL da oylanacak anayasada belirtilen –Kadınlara Pozitif Ayrımcılık- maddesine dayanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ’ın kadınları koruyorum diyerek kadınlara ayrı erkeklere ayrı otobüs seferleri düzenleyebileceğini belirtti. Benzer şekilde özürlüleri kollayacağını iddia ettikleri maddenin de göstermelik olduğunu, devlet kadrolarında 53.000 özürlü kadrosunun boş olduğunu ve iktidarın 8 yılda bu kadrolara bir kişi bile atamadığını anlattı. Meclise gelen şehit ve gazi ailelerinin ellerindeki Türk Bayrakları alınarak kapı dışarı edildiğini söyleyen ANADOL; Ombudsman uygulamasını da eleştirerek “Ombudsmanı kim seçecek. Salt çoğunlukla meclis, yani yine Tayyip seçecek.”dedi.

İlk hesap soracaklarından birinin TRT kadroları olacağını, 12 Eylül sorumlularının yargılanması denilince sadece Kenan EVREN değil, o tarihlerde MGK ve Bakanlar Kurulu ve Danışma Meclisi üyelerini de kapsadığı için 15.nci madde hakkında verilen önergenin AKP tarafından reddedildiğini, çünkü bu kişiler arasında Turgut ÖZAL, Cemil ÇİÇEK, Kaya ERDEM gibi isimlerin olduğunu anlattı.

“Başbakan’a 12 Eylül anayasasına Evet mi dedin Hayır mı dedin diye soruyoruz. Ses yok”. “Bu anayasaya en büyük desteği veren biri vardı. Fethullah GÜLEN. “12 Eylül 1980 Anayasası'nı hazırlayan Kenan EVREN Cennete gidecek diyordu Fethullah GÜLEN ””Şimdi bu anayasaya da Evet deyin diyor. Nereden. Amerika’dan bağırıyor Ölüleri kaldırıp sandığa götürebilsek diyor. Bakın bu sabah Karşıyaka’da bir vatandaş yaşlı gözlerle yanıma geldi. Bu seçmen kartını bana verdi. Kimlik numarası var. Adı Gülten, Soyadı ALTUN. Baba Adı Şah İsmail Ana adı Birsen Doğum Tarihi 9.2 1965 Askere gittim. Eşim hamileydi. Doğum yaptı. Kızım oldu. 3 ay sonra öldü diyor. 45 sene önce ölen 3 aylık kızım seçmen kartı sisteminde. Yani mümkün olsa da ölüleri kaldırsak dediği bu.” Şeklinde konuşmasına devam etti.

Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması gerektiğini, bu erklerin tek kişide toplanmasının diktatörlük olacağını anlatan ANADOL, meclis başkanını bile aynı kişinin seçmesinin mahsurlarını meclis oturumlarında gördüklerini, devletin bazı valilerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin değil “Recep”in valisi gibi davrandıklarını anlattı. Yargı mensuplarının mülakat sınavlarının Adalet bakanlığı tarafından yapıldığında kazanmasını istemedikleri adaylara “ Türkiyenin ilk sopranosu kimdir, kaç tür bilgisayar virüsü vardır, ilk renkli Türk filmi ne zaman çevrildi” gibi sorular sorduklarını ve elediklerini belirtti. Badem bıyıklıları, cemaat mensuplarını, F tipi hakim savcı yapmak istediklerini kazandırmak için böyle uygulamalara başvurduklarını, Hanefi AVCI’nın kitabında bu olayları açıkça anlattığını söyledi. Evet çıkarsa hakim ve savcıların artık hükümetin memuru olacağını ve adalet beklenemeyeceğini, gelecek rejimin takunyalı faşizm olacağını, sandığın namus olduğunu ve sandık başlarında bu namusa sahip çıkacaklarını belirtti. ANADOL “ Recep Tayip Faşizmine geçit vermeyeceğiz. 13 Eylül sabahı Türkiye’de inançlı bilinçli insanların olduğunu kanıtlayacağız” diyerek konuşmasını bitirdi.

CHP Parti Meclisi üyesi sanatçı Faruk DEMİR’in söylediği Aşık Mahsuni’nin “Sarı saçlım Mavi Gözlüm” türküsü ve 10. Yıl Marşı ile saat 19.15 dolaylarında miting sona erdi.



































Seyfi GÜL







Okunma: 2429
Okunma: 2429












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)