İzmir’in turistik ilçesi Foça’nın artık mahallesi olan Ilıpınar Köyü ve çevresine gelişigüzel dökülen tavuk gübreleri yöreyi yaşanmaz kılarken, kurulu bulunan irili ufaklı çok sayıda işletme sinek ve kokudan iflas aşamasına geldi. Vatandaşların ve işletme sahiplerinin başvuruları caydırıcı olmayan cezalar ve vurdumduymazlık nedeniyle sonuçsuz kaldı. Gerenköy – Ilıpınar - Kozbeyli arsındaki bölge halk arasında GIK Sinek Üçgeni olarak anılmaya başladı.
İzmir - Çanakkale karayolundan Foça yönüne saptıktan sonraki yaklaşık 16 kilometrelik yolun iki yanında yeşillikler içinde, tek katlı ve genellikle taş ve ahşap yapılı çok sayıda otel, motel, lokanta, kahvaltı bahçesi, kır evleri, kır düğün bahçeleri, gazinolar, restoranlar yer alıyor. Pek çoğunda müşterinin dalından koparıp yediği sebze meyve bahçeleri, çocuklar için çim oyun alanları ve yine onlar için mini hayvanat bahçeleri bulunuyor. Konuklara yörede yetişen ürünleri ve bunlardan yapılmış yemekleri sunuyorlar. Yaz mevsimi dışında, hafta sonları ve tatil günleri de tam kapasite doluluk oranlarına ulaştıkları gibi müşterilerin büyük kısmını günü tamamlamak için Foça ve Yenifoça’ya uğurladıkları için ilçe turizmini hareketlendiren bir özellik taşıyorlar. Bazıları yan birimlerinde zeytin, zeytinyağı, şarap, reçel, meyve şurupları ve özel lezzetler ürettikleri için özel olarak düzenlenen kültür turlarına ev sahipliği yapıyorlar. Grup halinde seyahat eden bisiklet, motosiklet ve özel nitelikli araç tutkunlarının nefes aldıkları istasyonlar olarak da işlev görüyorlar.
İzmir’in doğallığını korumaya direnen bu cennet köşesi; bir süredir yörede kurulu olan tavuk çiftliklerinin gübrelerini yakın mesafelerdeki boş hazine arazileri ile sahiplenilmeyen boş tarlalara dökmesiyle, bölgede yaşayanların ve işletme sahiplerinin cehennemi olmaya başladı. Gübre dağlarının kokusu ve milyonlarca kara sinek açık alanları oturulmaz kılarken ev ve tesislerin içinde bile büyük sıkıntılar yaşanıyor.
İşletme sahiplerinden Özgür Ayyüzlü, birkaç yıldır süregelen sıkıntının artık tahammül edilemez boyutlara ulaştığını belirterek en küçük yerel birimden, Başbakanlığa kadar sorunu çözecek her makamdan çözüm beklediklerini söyledi. Bölgede faaliyet gösteren tüm işletme sahiplerinin ortak imzasıyla bugüne kadar İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Menemen, Aliağa ve Foça Belediye Başkanlıkları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Menemen, Aliağa ve Foça İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık ve İlçe Sağlık Müdürlükleri başta olmak üzere başvurmadık yer bırakmadıklarını, tespitler yapıldığını, verilen ihtar ve cezaların etkili olmadığını belirten Ayyüzlü, maddi zararların yanı sıra yetkililerin yakın zamanda yaşanabilecek büyük sağlık sorunları tehlikesini göz önüne almasını istedi.
Özgür Ayyüzlü; “Burada bir doğa katliamı var. Gübre dökülen orman arazilerinde ağaçlar kuruyor. Yer altı suları kirleniyor. Atıklar Gediz nehrine de karışıyor. Müşterilerimiz dinlenmek ve iyi bir gün geçirmek amacıyla uzak mesafelerden çoluk çocuk geliyorlar. Öyle ki bazı yoğun dönemlerde, biz siparişleri hazırlamaya çalışırken sinek yüzünden tesisimizi terk edenler oluyor. İşletme sahipleri olarak bir taraftan iflas korkusundayız. Diğer taraftan burada yaşayanlar olarak büyük sıkıntı içindeyiz.” dedi.
Maliyet hesabı yapan tavuk çiftliği sahiplerinin sinek ürememesi için hayvan yemlerine katmaları gereken ilacı kullanmadıklarını, prosedüre uygun olarak gübreleri götürmeleri gereken işleme tesislerine de götürmediklerini iddia eden Ayyüzlü, acil çözüm beklediklerini sözlerine ekledi.
Bölgede işletmesi bulunan Foça Esnaf ve Sanatkarlar Odası eski başkanı Günal Menemenli de tavuk ve hayvan çiftliklerinin atık ve gübreleri arazilere sorumsuzca attığını, Ilıpınar Mahallesi’nin kaderine terk edilmiş durumda olduğunu belirterek “Yetkililer yaptığımız şikayetlerle adeta dalga geçer gibi, işletmelere “yakın zamanda gübrelerinizi atıklarınızı kaldırın” diye uyarıda bulunuyorlar. Mahallemiz (Köyümüz) karasinek ve pis koku istilası altında. Perişan durumdayız. Sahip çıkanımız yok. Sayın Valimiz, İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanımız, Foça Belediye Başkanımız, Meclis üyelerimiz, Muhtar ve diğer yetkililerimiz. Artık sesimizi duyun.” şeklinde konuştu.
