Demokratik Sol Parti (DSP) 15 Mart 2014 Cumartesi günü Genel Başkan Masum Türker ve İzmir’deki ağır toplarıyla Foça’ya adeta çıkarma yaptı. İzmir Büyükşehir adayı Selçuk Karakülçe, Konak adayı Hakan Tartan, Bayraklı adayı Hüseyin Aslan, Çiğli adayı Sıddık Soysal, mavi-beyaz bayrak ve balonlarla düğün yerine dönüştürülen Foça Demokrasi Meydanı’nda kürsüye çıkarak, DSP Foça adayı Osman Mert’e destek verdiler.
Aliağa’daki mitingin uzaması dolayısıyla bir saatten fazlaca bir süre geciken Foça ziyareti Genel Başkan Türker ve heyetin pazaryeri girişinde karşılanması ile başladı. Esnaf ve vatandaşlarla selamlaşarak gelinen meydanda halka önce Masum Türker seslendi. Televizyonların sadece parlamentoda yer alan dört partinin liderini göstermesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Türker konuşmasına; “Birisi paralel devlet diyor. Öbürü ayakkabı kutularını gösteriyor. Bir diğeri özerklikten söz ediyor. Bir başka diğerinin ne dediğini hiç anlamıyorum” sözleriyle başladı.
Türker; Atatürk’ten sonra halkına sahip çıkmış, halkçı ünvanını almış Ecevit’in izinden giden insanların partisi olduklarını, DSP’yi ikinci plana atmak için 2007 yılından beri “birleşin oyları bölmeyin” çağrıları yapanların, dönüp halka hakaret edercesine halkın istediği belediye başkan adaylarını değil kendilerinin halka dayatmak istedikleri adayları getirdiklerini iddia etti.
MASUM TÜRKER “ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCENİN SİGORTASIYIZ”
Türker, “Biz Türkiye’de Atatürkçü düşüncenin sigortasıyız. Atatürkçüyüz, ulusalcıyız, birlikten yanayız. 17 Aralık operasyonundan sonra AKP’nin kendi üyeleri bile oy verebilecekleri parti arayışına girdi. İnançlarına sahip çıkacak, ezdirmeyecek parti istediler. AKP’liler bile ustalarına ders vermek istiyorlar. İzmir’de iktidar olan parti ise istediğimi koyarım seçilir dedi. Hatta yapılacak genel seçimden sonra yerine geçirmeyi düşündüğü büyükşehir adayını bile Konak’a koyup herkese mecbursunuz oy vermeye dedi. Devre dışı bırakılmak istenen DSP bu dönemde dimdik ayağa kalktı. Türkiye bölünecek, oyları bölmeyin safsatasına artık inanmayacağız. Düne kadar Atatürk’e saldıran Tayyip Erdoğan bile bugün arkasına bir Atatürk resmi koyarak çıkmaya başladı sahneye. Düne kadar Ecevit’i eleştiren Tayyip Erdoğan şimdi Ecevit dürüst adamdı deyip dürüstlüğüne sığınmaya çalışıyor” dedi.
TARTAN “SARIGÜL BÜYÜKERŞEN DSP’DEN SEÇİLDİ”
Konuşmasının ardından İzmir BŞB, Bayraklı, Çiğli, Konak adaylarını tanıtan Masum Türker mikrofonu Hakan Tartan’a verdi. Foça’yı çok güzel gençlik anılarının ve çok iyi insanlarının olduğu bir kent olarak tanımlayan Tartan; “Masum Türker’in bakanlığı döneminde atılan adımlar hala Türkiye’yi kör topal götürüyor. Bazı siyasi partiler dün kavga ettikleri, şikayet ettikleri kişilerle menfaat için bugün kucak kucağa geldiler. Bunu içimize sindirmekte zorluk çekiyoruz. 90’lı yıllardan beri halkın karşısına plan, projeyle çıkmayanların söylediği tek şey var. Bölünme. Artık kimse yemiyor bu söylemi. DSP adayı örneğin Foça’da yüzde yüz oyla seçilse bunun Türkiye’nin herhangi bir yerine veya geneline bir gram etkisi olmayacak. Türkiye oyunu belirleyen oy, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için verilen oydur. Yani oylar boşa gidiyor palavrası da ortadan kalktı. Siyasetin senin adamın benim adamım noktasına kilitlendiği bir süreçte DSP’nin yaklaşımı herkese örnek olacaktır. Kimse palavranın arkasından gitmiyor. 2009’da DSP olmasaydı Mustafa Sarıgül bugün nerede olacaktı Bir başka efsane isim Yılmaz Büyükerşen DSP’den seçildi. 60 çok değerli isim DSP’den seçildi. Siyasetin baronları bazen siyaseti kilitliyor. Ama halk o kilidi sandıkta açıyor” dedi.
OSMAN MERT “BELEDİYE BAŞKANI HALKIN DNA’SINI BOZMAMALI”
Selçuk Karakülçe’nin “Biz bölen değil birleştireniz” sözlerinin ardından mikrofona son olarak Foça Belediye Başkan adayı Osman Mert geldi. Beni elinizi vicdanınıza koyarak dinleyin diyerek Foçalılara seslenen Mert; “Ben 20 yıl hizmet ettiğim partimden Belediye Başkan adayı olmak istedim. Hiç kimsenin hakkı yenmesin dedim. Yalnızca sandık konsun dedim. Kazananın arkasında olalım, bu memlekete hizmet edelim dedim. Hakkımız yendi. Meclis üyelerinin belirlenmesiyle ok yaydan çıktı. Yapmamız gereken en önemli şey toplumsal barış, Foça’da birliktelik, geneldeki ayrışmayı yerelde birleştirmek, aynı çatıda birleşmek, bu memlekete hizmet etmek. Biz belediye çalışanının ekmeğiyle oynamayacağız. Seçimden sonrada hayat devam edecek. Tüm diğer partililerle bir arada yaşayacağız, oturup çayımızı içeceğiz. Kimseyi ayırmadan hizmet yapacağız. Termik santrallerle mücadele, cüruf alanlarıyla mücadele 89 yılında Belediye Başkanı Nihat Dirim’in, Hakkı Ülkü’nün, Osman Özgüven’in ve 14 yaşında olan benim kolkola girip yaptığımız mücadele gibi yapılacak. Bu günkü gibi önce geçici ruhsatlara imza atıp, ardından bu ruhsatları iptal için mitinglerde bayrak sallamayla yapılmayacak. Belediyeden alan değil, belediyeye veren olacağız. Makam arabasını beş buçukta kilitleyen, yediği yemeğin parasını kendi cebinden ödeyen, vatandaşın parasıyla saltanat sürmeyen, halkın parasını namusu kabul eden ve maaşının dışında belediyenin bir kuruşunu kullanmayan bir belediye olacağız. Değişik partilere, görüşlere sahip olsalar bile başkanlar bu günkü belediye başkanı gibi halkın DNA’sını bozan başkanlar olmamalılar. Seçimlere 15 gün kalmasına rağmen hiçbir projesi yok. Sadece benim işletmemle ilgili dedikodusu var. Benimle ilgili açılmış bir tek dava yok. 10 yıl önce bir milyon lira kasada parasıyla devraldığı Foça Belediyesi bugün Türkiye’nin en borçlu 30 belediyesi arasında. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden daha borçlu bir belediye. Foça belediye tarihinde özel bir bankadan bir buçuk trilyon borç almak zorunda kalmış bir belediye. Osman Mert kendi şirketinin hesabını verirken, mevcut belediye başkanı da belediyenin hesabını vermelidir” dedi.
Konuşma sonrası Mert ve Türker birlikte birer Ak Güvercin'i gökyüzüne uçurdular.
“Vur Vur İnlesin Foça Dinlesin”, ”Foça’ya Mert Başkan”, ”Termik Santral İstemiyoruz” sloganları arasında Osman Mert’in belediye meclis adaylarını tek tek tanıtmasının ardından DSP heyeti Çiğli’ye gitmek üzere ilçeden ayrıldı.
