ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Foça’da konuşan Devlet Bahçeli “Ne olduysa 116 günde oldu”

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 5.3.2014    

Foça’da konuşan Devlet Bahçeli “Ne olduysa 116 günde oldu”



Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları dolayısıyla geldiği İzmir’in Foça İlçesi’nde Başbakan Erdoğan’a yüklendi. CHP ile AKP’nin 2003 yılı Mart ayında dış güçlerin telkiniyle anlaşması sonucu, Tayyip Erdoğan’a milletvekilliği ve başbakanlık yolunun açıldığını anlatan Bahçeli “Kafamızda hep o soru var. Aradaki 116 günde ne oldu. Hangi iç ve dış kuvvetler bu işe el attı. Destekledi veya yönlendirdi. Bileniniz var mı? Bu 116 gün kara bir nokta olarak kaldı” dedi.

Devlet Bahçeli, Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Taşer, parti yetkilileri ve 100’ü aşkın araç konvoyuyla geldiği Foça’da MHP İlçe Başkanı Turan Çetinarslan, MHP Foça Belediye Başkan Adayı Serdar Mersin ve yüzlerce partili tarafından karşılandı.

Demokrasi Meydanı girişinde aracından inişiyle birlikte büyük sevgi gösterileri yapılan Bahçeli kürsüye alkışlar ve tezahüratlar arasında çıktı.



YENİ GÖMLEĞİN ÖNÜNDE ABD, ARKASINDA AB YAZIYOR

Erdoğan’ın 2002 yılında yaşanan ekonomik krizin siyasi sonucu olarak iktidara geldiğini, iktidara gelir gelmez “ben milli görüş gömleğini çıkardım” dediğini hatırlatan Bahçeli, Başbakan’ın giydiği yeni gömleğin önünde ABD, arkasında AB yazdığını söyledi.

Arka arkaya üç seçim yaşanacağını dile getiren Devlet Bahçeli, meydanı dolduranlara şu sözlerle seslendi.

“Cumhuriyetin kazanımları tartışmaya açılmıştır. Milli ve manevi değerler tahribata uğratılmıştır. “Her şey 2002 yılında başladı ve bunu da Tayyip Erdoğan yaptı” algısı yaratılmak istenmiştir. İnşallah iyi olur beklentisi onun iktidarını sürekli kılmıştır.”

“Şimdi yeni Türkiye kavramı ortaya atılmış. Bu süreç yeni bir süreç değil. Deniz Baykal ile İsmail Cem’in CHP’nin yeni programı olarak hazırladığı metnin başlığı yeni Türkiye’dir. Bu yeni Türkiye’den ne kastediliyor anlamak mümkün değil.”

TÜRKİYE’Yİ BÜYÜK SIKINTILAR BEKLİYOR

“Ama Ortadoğu’da bir şeyler oluyor. Tayyip Erdoğan pankartları, Türk bayrakları dolaştırılıyor. Ortadoğu’nun yeni sultanı tabiri yerleştirilmeye çalışılıyor. Demokratik açılım denen proje uygulamaya konuyor. Oslo’dan İmralı’ya, İmralı’dan Kandil’e uzanan bir süreç Türkiye’yi bölünmenin eşiğine getiriyor. Meclisten çıkarılan demokratikleşme paketiyle nerdeyse Türkiye’de Kuzey Kürdistan özerk yönetiminin temelleri atılıyor. Üç kantonlu bir yapı ortaya konuluyor. Irak’ta Barzani, Suriye’de PYD. Barzani’nin Diyarbakır’a gelişi şarkıcı kılıklı bir adam sözde milli kıyafetiyle geliyor, orada Kuzey Kürdistan tabiri kullanılıyor. PKK ve uzantıları 2014’ü Kuzey Kürdistan’ın özerklik yılı ilan ediyor. 30 Mart seçimlerinden sonra inşallah böyle bir şey olmaz. Olursa Türkiye’yi büyük sıkıntılar bekliyor”

ANLAŞMALIYIZ

“Türkiye’de bir şeyler oluyor. Hangi partiden olursak olalım bunu anlamalıyız, Üniter yapımızı korumak, milli devlet anlayışımızı sürdürmek, toprak bütünlüğümüzü korumak açısından anlaşmalıyız. Bin yıllık kardeşliği koruyarak birlik ve beraberlik içerisinde bir arada yaşama cazibesini oluşturmak için düşünmeliyiz”

KASIMPAŞA’NIN ARKA SOKAKLARINDA TOP KOVALIYORDU

“Türkiye’de her şey Tayip Erdoğan’la 2002’de başlamadı. 1923’le kıyaslandığında Türkiye’de çok büyük hizmetler olmuştur. Allah hepsinden razı olsun. Erdoğan’dan evvel Büyük Atatürk var, İsmet İnönü var, Celal Bayar var, Menderes var, Süleyman Demirel var. Say sayabildiğin kadar. Bunların olduğu dönemlerde Recep Tayyip Erdoğan Kasımpaşa’nın arka sokaklarında top kovalıyordu”

“Andımız ortadan kaldırılıyor. Türküm Doğruyum Çalışkanım diyen yavrularımızın dilinden bunu niye alırsın Recep Tayyip Erdoğan. Kurumlarımızdaki TC kaldırılıyor. Bu milletin paralarıyla kurulmuş Ziraat Bankası TC’yi de ilk silen banka oluyor. Bazıları da var “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılarını kaldırıyor. Ne istiyorsun Tayyip Erdoğan. 33 tane etnik grup var diyorsun. Sayamıyorsun. Olanlarıysa birbirinden ayırt ediyorsun. Balkanlardan, Kafkaslardan dalga dalga gelen yurttaşlar, bu milletin güzide evlatlarıdır. Bunların bir arada olmasının cazibesi “Ne Mutlu Türküm Diyene” ile olmuştur. Bunu kaldırıp yerine neyi koyacaksın.”

“Bu gidişat iyi değil. Bu yarın Türkiye’yi sosyal hareketlerle, iç çatışmalarla, kargaşaya götürür. Bunun siyaseti olmaz. Siyasi partisi de olmaz. Türkiye’de bir kardeş kavgası çıktığında hangi siyasi parti ayakta kalacak”



AK MISIN KARA MISIN ANLAT BAKALIM

“17 Aralık’ı iyi anlamak lazım. Vatandaş Cumhuriyet Halk Partisi’ne CHP, Milliyetçi hareket Partisine MHP diyor. Kurulduğunda Adalet ve Kalkınma Partisine de AKP dedi. Erdoğan itiraz etti. Biz AKP değiliz. Peki siz nesiniz? Biz Ak Parti’yiz. 17 Aralık’a bakarsak Ak mısın, Kara mısın. Hadi anlat bakalım”

“Bir “Y” kuşağımız var. Yeni kuşağımız. Gençlerimiz. Geleceğimiz. 17 Aralık’tan sonra hemen adını koydular. AKP Ayakkabı Kutusu Partisi. Sonra Aldatma ve Kandırma Partisi dediler. Daha sonra baba oğulun telefon konuşmalarıyla kamuoyuna yansıyanları anladı. Bu “Y” kuşağı devreye girdi. Dedi ki Aile Kalkındırma Partisi”

HIRSIZ KOVALAYAN POLİSE NEDEN GÜVENMİYORSUN

“Güneydoğu’ya Şırnak’a, Hakkari’ye gönderdiğinizde polise güveniyorsunuz da, hırsız kovalamada polise neden güvenmiyorsunuz. Sayın Başbakan’a düşen tek bir görev var. Adın Ak’sa, çıkarsınız ismi dolaşan herkesi, kendisinin evlatlarına kadar uzanan herkesi her şeyi aklayıp paklamanız lazım. Yargıyı çalıştırmanız lazım. Bir bakanlıkta veya bir kurumda herhangi bir memurun bir yanlışı olduğu zaman onu soruşturma sonuçlanıncaya kadar açığa alıyorsunuz. Başbakan ailesinden tut bakanlarına kadar, bürokratına kadar, genel müdürlerine kadar yolsuzluk şaibesiyle suçlanıyor, aklanmak için bir adım atılmıyorsa, ileride atılacak aklanmaya kadar sayın başbakan sorumluluklarından kaçıyorsa, bir memuru suçlarından dolayı açığa alıyorsun. Peki Başbakan’ı açığa kim alacak. Tabii 30 Mart’ta sandıkta millet alacak.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YOKUŞUNDA YIĞILIR KALIR

“30 Mart iktidar değiştirmez. Ama AKP gereken dersi almazsa Cumhurbaşkanlığı seçimi hayal olur. Recep Tayyip Erdoğan o yükü taşıyamaz. Çankaya yokuşunda diz çöker. Oraya yığılır kalır. 2015’te de iktidar değişir. Yolsuzluk ve rüşvet toplumsal hastalıktır. Kalıcı olur, yerleşir. Toplumun çürümesi devleti çökertir. Devletin çökmesi kargaşa yaratır. Kargaşa yeni liderler, yeni rejimler, yeni sistemler aratır. Endonezya’dan, Tunus’a, Ukrayna’ya kadar. Türkiye Allah muhafaza böyle bir durumla karşılaşırsa felaket olur. Yazık olur” dedi.

Bahçeli konuşmasının ardından alkışlar arasında İzmir BŞB Başkan Adayı Murat Taşer ve Foça Belediye Başkan Adayı Serdar Mersin’i tanıttı. Her iki adayın da millet için memleket için gerekeni yapacağını söyleyen Bahçeli “yapmazlarsa sizden önce MHP gereğini yapar” diyerek konuşmasını tamamladı.

Bahçeli ve beraberindekiler Foça Restoran’da Foça İlçe Teşkilatı’nın verdiği yemeğe katılıp, bir süre dinlendikten sonra ilçeden ayrılarak Kınık'a gitti.

Seyfi GÜL







Okunma: 2944
Okunma: 2944












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)