ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Foça sahnesinde ve meydanında Levent Kırca gecesi

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 29.7.2013    

Foça sahnesinde ve meydanında Levent Kırca gecesi



Levent Kırca Tiyatrosu son günlerin en çok konuşulan oyunu “İçerdekiler” ile 27 Temmuz 2013 Cumartesi günü Foça’da sahne aldı. “Silivri’de yaşananlar duvarlar ardında kalmayacak” sloganı ile sahnelenen oyunu izleyen yaklaşık 1500 kişi oyun sonrası hep birlikte Demokrasi Meydanı’na yürüdü. Burada halka hitaben bir konuşma yapan Kırca Başbakan Erdoğan’dan, muhalefete, sinema tiyatro oyuncularına kadar pek çok kişiye yüklendi.

Müziklerini Fazıl Say’ın yaptığı, Semih Çetin’in “Hasdal’da Bir Amiral”, Gülşah Balbay’ın “Bir Tek Hasretin İlacı Yok”, Nilgül Doğan’ın “Adını Siz Koyun”, Tuncay Özkan’ın “Hapiste Yatacak Olana Öğütler”, Güldal Mumcu’nun “İçimden Geçen Zaman” kitaplarından esinlenerek Levent Kırca tarafından yazılıp yönetilen oyun Foça Belediyesi Haluk Ulusoy Plaj Voleybolu Tesisleri’nde saat 21.00’da başladı.

Levent Kırca ve arkadaşları Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu olanların Silivri ve Hasdal Cezaevlerinde yaşadıkları ile Türkiye’de yaşanan dönüşüm sürecini skeçlerle anlattı. Konular, sahne arkasına kurulan perdede gerçek haberlerden derlenen televizyon görüntüleriyle desteklendi.



BUNDAN SONRA İNİŞLER KULEDEN DEĞİL MİNAREDEN

Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırılmasına yönelik tepkisini kimlik üzerindeki T.C. yi göstererek “ne T.C.si. Burası ABD yani Anadolu Birleşik Devletleri diyerek ortaya koyan, tutuklu komutanların tuvalete bile görevlilerle birlikte götürülmesini hicvederken sahneden geçen eli silahlı teröristi göstererek “Aman ellemeyin O terörist Ona her şey serbest” diyen, sadece gözleri açıkta olan kara çarşaflı bir kadını gördüğünde “Türk Hava Yolları Hostesi” geldi esprisi yapan Kırca, tutuklanıp serbest bırakılan, sonra tekrar tutuklanan Orgeneral Çetin Doğan’ın cezaevinde, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesi’nde yaşadıklarını trajikomik sahnelerle oyunlaştırdı.. Kırca’nın; Hasdal cezaevinde nikah ve öncesinde yapılan hazırlıklar, naftalin kokusuna alerjisi olan paşaya tavsiyeler, THY’nı kastederek “Bundan sonra inişler kuleden değil minareden yapılacak”, hapishanedeki koşulları eleştirdiği “yoğurdu çorabından değil de iyi ki donundan süzmedin” gibi oyun içi esprilerinin yanı sıra, sert esen rüzgar dolayısıyla sandalyeler ve sahne donanımının uçuşmasına yönelik doğaçlamaları da izleyenlere kahkahalar attırdı.

Oyun Aşık Mahsuni’nin “Sarı Saçlım Mavi Gözlüm” türküsünün söylendiği, büyük bir Türk Bayrağı’nın açıldığı final sahnesiyle ve seyircilerin uzun süre ayakta alkışlarıyla sona erdi.

Oyun sonrası TGB üyesi gençlerin öncülük ettiği izleyiciler bayraklar, pankartlar ve dövizlerle yürüyüşe geçtiler. Büyükdeniz Sahil Caddesi, Reha Midilli Sevgi Caddesi güzergahını izleyen grup otel, kafe, lokanta ve sahil boyunda oturanların alkışlı destekleri arasında sloganlar atarak Demokrasi Meydanı’na ulaştı.

OLACAK O KADAR

Yol boyunca sürekli olarak tekrarlanan “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” “Karar Verildi Yıkılacak Silivri” “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” “Zıpla Zıpla Zıplamayan Tayyip” “Tayyip Gidecek Bu İş Bitecek” “Yurtseverler Hapiste Hainler Mecliste” “Diren Kırca İzmir Seninle” “Tayyibe Karşı Hepimiz Kırca’yız” “Kırca’ya Dokunma Hesabını Sorarız” “Sık Bakalım Biber Gazı Sık Bakalım Kaskını Çıkar Copunu Bırak Delikanlı Kim Bakalım” “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” “Kahrolsun AKP Diktatörlüğü” sloganları katılımın daha da arttığı meydanda da tekrarlandı. “Kızma Tayyip Erdoğan” diye bağıran gence tüm katılımcıların “Olacak O Kadar” şarkısı ile cevap verdiği bölümler gece yarısına yaklaşan saatlerde renkli görüntüler oluşturdu.



DEVLET SANATÇISI YAPILMA NEDENİMDEN BUGÜN YARGILANIYORUM

Foça Demokrasi Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasında Türk tiyatrosunun yarım yüzyıllık oyuncusu olduğunu, bundan önceki hükümetleri de, iktidar sahiplerini de programları, filmleri ve oyunlarında kıyasıya eleştirdiğini anlatan Kırca bunlara örneklerde verdi. “Tansu Çiller’in Jet Ski’sini bilmeyen yoktur. Bülent Ecevit’inden tutun Süleyman Demirel’e, Turgut Özal’dan akla kim gelirse herkesi eleştirdim, oynadım, hepsinden övgü aldım. Hatta Süleyman Demirel döneminde devlet sanatçısı oldum. Sebep olarak da Cumhuriyet’i Atatürk’ü sevdiğim, saydığım koruduğum gösterilmişti. Şimdi aynı nedenle bugünkü hükümet tarafından yargılanıyorum, itelenip kakalanıyorum. Her ne kadar Türk ordusunun görevleri arsından çıkarılsa da Kurtuluş Savaşı akabinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak benim vatandaşlık vazifemdir.” dedi.

“Birinci Vazifen AKP’yi Devirmek” sloganları arasında konuşmasına devam eden Kırca; hükümetin T.C.yi kaldırmaya, ülkeyi bölmeye çalıştığını, teröristle işbirliği halinde olduğunu, kendisinin Başbakan’a karşı durmasının yasal olarak bir vazife olduğunu iddia etti.

SANATIN HER DALINI YIKMAK İÇİN YASA TASARISI

Sanata, sanatçılara yıkıcı bir hamle olduğunu, heykellere ucube denmesiyle başlayan sürecin, devlet ve şehir tiyatrosunu, devlet opera balesini, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını yıkmak için kanun tasarısı hazırlama aşamasına geldiğini belirten Kırca konuşmasını “Tayyip Erdoğan’dan AKP hükümetinden korkmadığımı, hiçbir zamanda korkmayacağımı, korkan insanların Cumhuriyet’lerine sahip çıkamayacağını çok iyi biliyorum” sözleriyle sürdürdü.

ŞAFAK SEZER’E GÖNDERME

“Biz bugün Başbakan’ın bacakları arasına çömelip, elini öpüp, ondan feyz alacak değiliz” sözleriyle oyuncu Şafak Sezer’e yüklenen, oyunlarının tamamının polis kamerası ile kayda alındığını bu işi yapan memurları değil yaptıranları suçladığını vurgulayan Kırca Başbakan Erdoğan’a hitaben “Mesele içeri girmişim dışarıda olmuşum umurumda değil, Eğer içeriye gireceksem onurumla, şerefimle girerim. Sen konuşurken isim vermeden ima ederek konuşuyorsun ve bunun delikanlılık olduğunu söylüyorsun. Ben isim vererek Tayyip Erdoğan diyerek konuşuyorum. Sen benden intikam almanın peşindesin. Cumhuriyetin intikamını alma peşindesin. Ben de senden yasal yollardan Cumhuriyet’in hesabını sormanın peşindeyim” diyerek seslendi.

TAYYİP ERDOĞAN İÇİN DE ÖLÜM CEZASINA KARŞIYIZ

“Akıbetin Adnan Menderes’e benzemesin dedim. Menderes hükümeti de senin gibi yasaların bütün gücünü alıp milletvekillerine vermişti. Türkiye’de hukuk kalmamıştı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez ABD’lerine bu kadar çok taviz vermişti. Biz hükümeti düştüğü zaman sevindik. Ama Adnan Menderes’i asmaya kalktıkları zaman karşı çıktık, öğretmen annemin ellerini tutarak yürüdük. Deniz Gezmiş içinde yürüdük. Bu gün Tayyip Erdoğan için de ölüm cezasına karşıyız diye yürürüz. Ama kimin ne suçu varsa yasal yollardan cezasını çekecektir. Sen de çekeceksin”

SINIFTA KALDIN

“Suriye işinde sınıfta kaldın. Ülkeyi bölme işinde sınıfta kaldın. Sen bugün Türk halkına karşı sınıfta kaldın. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır”

“Sen polise çif maaş ikramiye veriyorsun. Polis çok mu mutlu. Orduyu susturmuş durumdasın ordu çok mu mutlu. Sen bugün The Times gazetesini mahkemeye vermekten bahsediyorsun. Sen nerde yaşıyorsun yahu. Sen böyle yaşarken muhalefet partileri nerde acaba”

“Gezi olayları Türk halkının sesidir. Sen bunu terörist hareket olarak yorumladın. Artık kalenin taşı yerinden oynadı. Başkanlık hevesin, ülkeyi bölme hevesin suya düştü. Senin arkanda polis var, ordu var, binlerce koruman var. Ben 1.68’lik boyumla tek başıma geziyorum. Korumam yok. Senden de korkmuyorum. Sen en fazla bu ülkenin bir memurusun. Ben bir sanatçıyım. Türk halkının bireyiyim. Gerekirse senden yasal yollardan hesap sormasını da biliriz. Onun için ayağını denk al.”

ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIZ

“Bir sanatçı olarak gerekirse gururla hapse de girerim gerekirse ölürüm de. Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar olması ve Atatürk’ devrimlerinin yaşaması. Hepimiz Elhamdülillah Müslümanız. Müslümanlığı’da sizlere bırakmayız. Böyle cami cami dolaşıp çıkışlarda bildiriler söylemek filan. Kabahatte gizli yapılır ibadette. İbadet gönlünle Allah arasında bir şeydir. Bunu gösteri amaçlı yapıyorsunuz. Makbul değil. Dinimizi siyasete alet etme. Ben gücümü Türk halkından alıyorum. Gerekirse onun için canımı da veririm Size Cumhuriyet’li Atatürk’lü günler diliyorum” sözleriyle alkışlar arasında konuşmasını bitirdi.

Foça Polisinin oyun, yürüyüş ve basın açıklaması sırasında yoğun güvenlik önlemleri aldığı etkinliklere katılanlar, konuşmanın ardından olaysız olarak dağıldı.

Seyfi GÜL







Okunma: 2929
Okunma: 2929












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)