Ergenekon, Balyoz gibi davalar nedeniyle tutuklu bulunan askerlerin yakınları tarafından kurulan Vardiya Bizde Platformu yurt genelinde gerçekleştirdiği Sessiz Çığlık eylemlerinin 41.ncisini 6 Temmuz 2013 Cumartesi günü Foça’da yaptı. Platform, Cumhuriyet Halk Partisi, İşçi Partisi, Milli Merkez üyelerinin ve vatandaşların birlikteliği ile 1500 dolayında katılımcı, eylemi pankartlar, sloganlar ve bayraklarla mitinge dönüştürdü.
PAZAR YERİNDEN DEMOKRASİ MEYDANI’NA YÜRÜDÜLER
Etkinlik öncesi Pazaryerinde toplanan ve yaklaşık 50 metrelik bir kortej oluşturan İşçi Partililer otobüs terminali önü, Foklu Çeşme, Reha Midilli Sevgi Yolu güzergahından bayraklar sallayıp, sloganlar atarak Demokrasi Meydanı’na yürüdüler. Burada Vardiya Bizde platformu üyeleri ve alanı dolduran vatandaşlarla buluşan grup birlikte “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, “Hükümet İstifa”, “Diktatör Erdoğan Hesap Verecek”, “Her şey Vatan İçin”, “Askere Uzanan Eller Kırılsın” sloganları attı, “Suskun Kalan İhanete Ortak Demektir”, ”Askerine Zulüm Eden Düşmanına Hizmet Eder”, ”İzmir Susma Vatanına Sahip Çık”, ”Açılım Mı Neyin Karşılığında” gibi pankartlar açtılar.
Emekli Koramiral Atilla Kıyat, Eski İzmir Milletvekili ve CHP TBMM Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Milli Merkez İzmir Yürütme Kurulu Başkanı Av. Erdoğan Özer, İP İzmir İl Sekreteri Hasan Ali Kızılırmak, Yazar Hüseyin Yurttaş, Foça Belediye Başkanı CHP’li Gökhan Demirağ, Silivri tutuklusu Emekli Koramiral Lütfi Sancar’ın eşi Feride Sancar, Şirinyer tutuklusu Dz.Kur.Alb Ömer Faruk Erdoğan’ın eşi Nalan Erdoğan’ın konuşmacı olduğu eylemde basın açıklamasını Emekli Alb. M.Yüksel Yalçın’ın ablası Filiz Timurlenk okudu.
REKTÖRLERİN BASİRETİNİ KOMUTANLAR GÖSTEREMEDİ
İlk konuşmayı yapan emekli Koramiral Atilla Kıyat personeline ve emekli askerlere destek olmayan genelkurmay ve komutanları eleştirdi. Bu davaların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve özellikle Deniz Kuvvetleri’ne karşı açıldığını vurgulayan Kıyat ”Deniz Kuvvetleri’mizin bölgede büyük bir güç olmasını kabul edemeyenler, orduyu, özellikle Deniz Kuvvetleri’ni çökertmek için küresel planlar yapmışlardır. Ama sessiz çığlık eylemi sesini sadece Türkiye’ye değil, dünyaya duyurmuştur. Sessiz çığlığın başındaki ‘sessiz’ sözcüğü vatan sevgisidir, sessiz vatana sadakattir, sağduyudur; ama aynı zamanda saatli bombadır ve pimi bizim elimizdedir. ODTÜ gibi birçok üniversitenin rektörünün öğrencilerine sahip çıkmadaki basiretini Silahlı Kuvvetleri’miz komutanlarına gösteremedi. Bölgede önemli bir güç olmasını istemeyenler Türk Deniz Kuvvetleri’nin geleceğini çaldılar. Moral motivasyonunu bozdular. Arkadaşlarımın suçsuz olduklarına adım gibi inanıyorum. Davaya konu olan iddialar sadece bir plan tatbikatından ibarettir” dedi.
ŞAHSİ KANAATLERLE MAHKUM ETTİLER
Eşinin büyük boy bir fotoğrafı yanında konuşan Feride Sancar iddiaların dayandırıldığı CD’lerdeki çelişkilere dikkat çekti, haksız tutuklama ve hukuksuz yargılamalara, savunma alınmamışçasına verilen hükümlere değindi. Sancar “300 asker ile beraber gemide tatbikatta bulunan komutanımız için hakim şahsi kanaatim var, diyerek hiçbir kanıt dinlenmeden iddiayı kabul etti. 2003’te yazıldığı iddia edilen CD 2007 formatında idi. Yine şahsi kanaatim var diyerek kanıtları görmezden geldiler. 2003 yılında hazırlandığı söylenen CD’lerde Office 2007 ile yazılmış metinlerin olması mümkün müdür” diyen Sancar, tutuklu bulunan eşi Lütfi Sancar’ın gönderdiği mektubu da okudu.
ATATÜRK’TE BİRLEŞMELİYİZ
Kemal Anadol, Hüseyin Yurttaş, Ali Engin, Hasan Ali Kızılırmak, Erdoğan Özer ve diğer konuşmacılar ise Atatürk’te birleşmenin önemine vurgu yaptılar. Davanın haksız olduğunu, Yargıtay’ın tarihi bir karar vererek hukukun gereğini yerine getirmesini beklediklerini söylediler.
Anadol; “Türkiye’nin belleğinden Atatürk düşüncesini silmek, bizleri belleksizleştirmek istiyorlar. Ancak bunu başaramayacaklar. Atatürk’ü tutuculuk olarak görenler var. En büyük devrimcilik Atatürk’te birleşmektir. O’nun gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaya çalışmaktır ve çağdaş uygarlık düzeyi değişken bir çıtaya sahiptir. Siz ona ulaştığınızı sanırken, o biraz daha yükselmiştir. Günümüzde ihanet diz boyu değil, boyumuzu aştı.” şeklinde konuşurken, Nalan Erdoğan, “Bizler eşlerimizden uzun ayrılıklara yıllardır alışığız. Görev için gidişlerine, alışığız. Bizler evlatlarımıza hem anne hem baba olmaya alışığız; ama haksızca, hukuksuzca alınıp götürülmelerine alışık değiliz.” dedi.
Konuşmalar sık sık sloganlarla kesilirken, bir tutuklunun küçük kızı “Ben hayatta En çok Babamı Sevdim” pankartıyla alanda duygusal anlar yaşattı
YARGITAY’DA, BAYRAKLI’DA, SİLİVRİ’DE BULUŞALIM
Vardiya Bizde Platformu adına basın açıklamasını yapan Filiz Timurlenk de “Türk yargısına olan güvenimizi yitirmek istemiyoruz. Adil olmasını istiyoruz. Bu kadar hukuk ihlalinin yapıldığı bir davanın gerek usulden ve gerekse esastan Yargıtay’da kabul edileceğini olası görmüyoruz. Hukukun üstünlüğüne inanan, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı olan tüm yurttaşlarımızı 15 Temmuz 2013 Pazartesi günü saat 09.00’da Yargıtay 9. Dairesi’nde başlayacak olan duruşmayı izlemek üzere Yargıtay önünde bulunmaya, 29 Temmuz’da devam edecek İzmir Sözde Casusluk davalarını izlemek üzere Bayraklı Adliyesi’ne, 5 Ağustos 2013’te de kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen dava için Silivri’de olmaya davet ediyoruz” dedi
Konuşmaların ardından hep birlikte Harbiye ve Onuncu Yıl marşlarını söyleyen katılımcılar daha sonra olaysız olarak dağıldılar.
