ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Foçalı Mehmet Emmi’den cüruf isyanı “Kurtar bizi Hakim Bey”

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 26.4.2013    

Foçalı Mehmet Emmi’den cüruf isyanı “Kurtar bizi Hakim Bey”



Aliağa’da konuşlu bazı termik santrallerin Foça’ya bağlı Ilıpınar Köyü Gölyüzü mevkiindeki orman ve su kaynakları bakımından zengin araziyi cüruf döküm alanı olarak kullanmasının iptaline ilişkin olarak açılan davada 25 Nisan 2013 Perşembe günü bilirkişi incelemesi yapıldı. İncelemeye; tarafların görüşlerinin alınmasının sırasında Ilıpınar köyü sakinlerinden 74 yaşındaki Mehmet Ali Turan’ın dava hakimine adeta yalvararak söylediği “Bizi kurtarın hakim bey” sözleri damgasını vurdu.



BELEDİYE BİRLİKLERİ ÇEVRECİ KURULUŞLAR VATANDAŞLAR ŞİKAYETÇİ

Herhangi bir taşkınlık ve olay ihtimaline karşı Jandarma’nın geniş güvenlik önlemleri aldığı inceleme sırasında; başta davayı açan Foça Çevre ve Kültür Platformu(FOÇEP) ve paydaş çevreci kuruluşların yetkilileri olmak üzere, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, yardımcısı Osman Yurtseven, Belediye meclis üyeleri, CHP Foça İlçe Başkanı Osman Mert, Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer ve üyeleri, Foça Ziraat Odası Başkanı Ercan Yüksektepe, Foça Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı Raşit Dirim, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Temsilcisi Meltem Akbay, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) temsilcisi Burçak Karaman Uysal ve Mustafa Eralkan, Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şube Başkanı Mükerrem Çakın, İzmir Tabip Odası Menemen Devlet Hastanesi Temsilcisi Dr. Hüseyin Güven, İzmir Barosunu temsilen Av. Saim Akkurt, Menemen Baro temsilcileri Av. Diler Basut Güven ve Av.Melike Yüksel, Greenpeace İzmir Yerel Grubu, ADD Foça Şube ve Foça Sanat Dostları gruplarının temsilcileri ile Aliağa, Foça, Yenifoça, Kozbeyli, Ilıpınar, Menemen ve Karşıyaka bölgelerinden yüzü aşkın vatandaş ile firma yetkilileri hazır bulundu.

Açılan “Geleceğimizi Karartmayalım” ”Foça Termik Santral İstemiyor” ”Geri Dönüşüm Tesisi Yalan Asıl Amaç Cüruf Bertarafı” ”Doğa Varsa Biz Varız” ”Foça Cüruf ve Termik Santral Kül Depolama Alanı Değildir” pankartları ve atılan sloganlarla cüruf depolama alanına gelen vatandaşlar arasından hakim isteğiyle sözcüler belirlendi. Sözcülerin dile getirdiği konuların dışında talebi olan vatandaşların yazılı ek dilekçe verebilecekleri belirtilerek tarafların dinlenmesine geçildi.



YER SEÇİMİ YANLIŞTIR ÇED GEREKLİDİR

Davacı vekillerinden Av. Enis Dinçeroğlu; yer seçimi konusunu değerlendirmek için heyette bir şehir planlamacısı ve toprağın geçirimliliği konusunu tespit edecek bir jeoloji mühendisinin bulunmadığının zapta geçirilmesini talep etti. Dinçeroğlu; “Buranın planlaması durdurulmuştur. 1/1000’liklerle bu iş yapılamaz. Gerekli değildir denilerek hukuka ve çevreye karşı bir emrivaki, kanunsuzluk yapılmıştır. Bizce buraya ÇED raporu gereklidir. Yer seçimi yanlıştır. Bu yapı kaçak bir yapıdır.” dedi.

Menemen Ziraat Odası adına görüş bildiren Av. Diler Basut Güven bölgenin tüm Türkiye’yi besleyen bir tarım alanı özelliğine sahip olduğunu, cüruf depolama alanının ise su toplama havzası üzerine yapıldığını, alanda uzun yıllardır firmanın sadece cüruf değil tüm atıklarının paçal yapılarak biriktirildiğini ve görülen atık dağlarının oluştuğunu dile getirdi. Güven ”Bu atıklar ve baca gazlarının yer altı sularını çok ciddi olarak kirlettiğini, bu kirliliğin sulama yoluyla bitkilere, dolayısıyla tüketen tüm ülke vatandaşlarına ulaştığını ve sağlığı ciddi şekilde tehdit ettiğini iddia ediyoruz” dedi.

Foça Belediyesi Fen İşleri Müdürü Muzaffer Ağluç; bölgenin baca atığı olmadığı varsayımıyla verilen ÇED gerekli değildir raporunun, toprak geçirimliliğinin tespitinin yapılması halinde değişeceğini ifade etti.



İÇME VE SULAMA SULARI TEHDİT ALTINDADIR

Foça Ziraat Odası Başkanı Ercan Yüksektepe doğma büyüme Foçalı olduğunu, Gölyüzü’nde su biriktiğinde Foça’nın suyunun da arttığını var olan ve sayıları artan sanayi tesislerinden kaynaklanan asit yağmurları nedeniyle içme ve ovanın sulama sularının tehdit altında olduğunu anlattı. Yüksektepe “Tarım Bakanlığı burada iyi tarım uygulamaları için destek veriyor. Organik tarım yapmaya çalışan üye üreticilerimiz bu durumdan çok etkileniyorlar. Bu durumun incelenmesini istiyoruz” dedi.



GÖSTERMELİK TESİS FAY HATTI ÜZERİNDEDİR

FOÇEP üyesi Bahadır Doğutürk halk olarak, Foça’ya ve ormanlarına sahip çıktıklarını göstermek için burada olduklarını, belirterek; “Bölge ağır sanayinin yükü altında ezilmektedir. Tesis açısından istiap haddini çoktan aşmış vaziyettedir. Bırakın yeni planı çivi bile çakılmaması gerekmektedir. Durum bu kadar vahimken cüruflu termik santraller planlanmaktadır. Yaşam savunucuları olarak hakkımızı sonuna kadar savunmakta kararlıyız. Bu yanlıştan dönüleceği umuduyla dört yıldır mücadele ediyoruz. Bu katliamı yapanları doğada, tarihte affetmeyecektir. Bölgenin kümülatif etki yönüyle ele alınması gerekmektedir. Sadece Foça’yı değil, İzmir’i, tüm Ege’yi etkileyecek bir sıkıntıdan bahsediyoruz. Buradaki milyonlarca ton fabrika atıkları bu kadarla kalmayacaktır. Yeni kurulan ve kurulması planlanan Termik santrallerin atıkları da buraya konacaktır. Biz burada yaşayan insanlar çocuklarımızın, torunlarımızın, geleceğimizin endişesi ile buradayız. Geri dönüşüm tesisi göstermelik bir tesistir.” dedi.

Bölgenin büyük deprem üreten bir bölge olduğunu vurgulayan Doğutürk, bilirkişi heyetinin “Bu tesis Fay hattı üzerinde midir? Deprem durumunda bu yığın nasıl hareket edecektir?” sorularının yanıtlarını da içeren bir görüşle tarihi bir görev yapacağına inandıklarını söyledi.



PAMUKKALE NEYSE FOÇA AYNIDIR

Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Bakırçay Belediyeler Birliği adına da konuştuğunu belirten Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Foça’nın Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’deki 15 Özel Çevre Koruma bölgesinden biri olduğunu, kurulan tesislerin bu anlamda Bakanlar Kurulu kararına da aykırı olarak yapıldığının altını çizdi. “Pamukkale nasılsa Foça aynıdır, Kapadokya nasılsa Foça aynıdır” şeklinde örnekleyen Demirağ Foça Belediye meclisi kararıyla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açtıkları dava konusunda Danıştay 6. Dairesinin cüruf depolama alanının iptali ve yürütmeyi durdurma kararı verdiğine dair mahkeme ilamının bir örneğini heyete takdim etti.

ILIPINAR SUYUNDA KANSER RİSKİ ARTMIŞTIR

Sağlık konusundaki görüş ve talepler için söz alan İzmir Tabip Odası Menemen Devlet Hastanesi temsilcisi Dr. Hüseyin Güven; Bergama’da bu kadar toksik olmayan bir depolama faaliyetinde Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Birimi’nin yaptırdığı su analizlerinde arsenik düzeyinin Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği limitin 20 katı olarak çıktığını belirterek, "Arsenik birçok sistemde kanser nedenidir. Bu bölgeye adını veren Ilıpınar’da su analizlerinin yapılmasını ve artık bilimsel verilerle ölçümü yapılabilen bir durum olan kaç yılda kaç kişi kansere yakalanmış - yakalanacaktır’ın tespitini istiyoruz.” şeklinde konuştu.



KURTAR BİZİ HAKİM BEY

Ben Ilıpınarlıyım diyerek söze başlayan 74 yaşındaki Mehmet Ali Turan ise hakime hitaben çevre köyler olarak çok mağdur durumda olduklarını söyledi. Turan’ın “Burada az ileride kaynağımız vardı. Hayvanlarımızı bitkilerimizi buradan sulardık. Gölyüzü’nde yağmurda su birikirdi. Köyümüzün çeşmelerinin suyu bu birikmeyle artardı. Şimdi biz zehir içiyoruz, zehir içeceğiz. Zeytinlerimiz kuruyor. Tavuk yok, hayvancılık yok. Hepsi ölüyor. Sebep zehirdir. Tüm fabrikaların, cürufun bize zararı var. Köy çocuğuyuz, ama yumurtayı, yoğurdu, sebzeyi pazardan alır hale geldik. Bize yardımcı ol, kurtar bizi hakim bey “ dedi.

CHP Foça İlçe Başkanı Osman Mert de depolama tesisi yetkililerine ailecek bu tesisin yanında bir evde oturup, çocuklarını burada büyütüp büyütemeyecekleri sorusunu yöneltti.

Bazı katılımcıların Nemrut Limanı’nda artık balık yaşamadığını, üç beş kişinin para kazanması için doğanın katledilmemesi istekleri sırasında ortam bir süre gerginleşti.



HAZIRI KULLANMIYORUZ DAĞLARI DELİYORUZ

Eleştiri ve iddialara cevap veren firma yetkilisi Erdoğan Erdem her türlü işlem ve yeterlik için ellerinde belge bulunduğunu, bu belgeleri heyete sunacaklarını belirterek tesisin bir geri dönüşüm tesisi olduğunu iddia etti. Almanya’da 1941 yılında yapılan termik santrallerin bile çalıştığını, atık olarak çıkan cürufu işleyerek beyaz kısmını tarımda toprağın verimini artırmada, demiryollarına mıcır olarak döşemede, parke, büz, beton yapımında kullandıklarını anlattı.

Erdoğan Erdem “Biz ise ne yapıyoruz. Dağlarımızı kırıyoruz. Delik deşik ediyoruz. Elimizdeki hazır malzemeyi kullanmıyoruz. İşte biz böyle bir değeri Türkiye’ye, ekonomiye kazandırmaya çalışıyoruz. Bu tesisi bunun için buraya kurduk. Gördüğünüz yolların tamamı cüruftan yapılmıştır” dedi.

Görüşlerin alınmasından sonra taraf temsilcileri, bilirkişi heyeti ve hakim; depolama alanı ve firmanın geri dönüşüm tesisi olduğunu iddia ettiği bölümlerde birlikte inceleme yaptılar.

Basına kapalı olarak yapılan inceleme turu sonrası katılımcılar olaysız olarak dağıldı.

Seyfi GÜL







Okunma: 4510
Okunma: 4510












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)