ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Sardo Foça'dan uyardı "GDO tarımı bombalıyor"

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 13.4.2013    

Sardo Foça'dan uyardı "GDO tarımı bombalıyor"



Foça’da devam etmekte olan “Terra Madre Tatların Buluşması” etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Biyoçeşitlilik Nedir” konulu panelde konuşan Dünya Bioçeşitlilik Vakfı Başkanı (İtalyan) Piero Sardo GDO’nun tarımı ve tarım alanlarını bombaladığını iddia etti.

Bio çeşitliliği hayatın yeryüzü üzerindeki açılımı ve bütün canlıların farklı kesitlerde yaşam biçimlerinin incelenmesi olarak tanımlayan Sardo, bilinen bir milyon hayvan, 8 milyon canlı türü olduğunu bunların dünyadaki şartlara göre doğum, gelişim, ölüm süreçleri yaşadığını belirtti.

Bio çeşitliliğin geçmişinin 30 yıl öncesine dayandığını, bu terimin canlılar arasındaki iletişimi ifade etmek için konulduğunu, dünyanın dördüncü evrim dönemini yaşadığını, üçüncü dönemde yaşam alanları tükenen dinozorların soyunun kuruduğunu, 21.000 soyun yeryüzünden silindiğini ve bunların sebebinin insanlar olduğunu anlatan Piero Sardo; insanlığın 12000 yılda gelişen canlı soylarını son 60 yılda yok ettiğini söyledi.



Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Foça Ziraat Odası Başkanı Ercan Yüksektepe, Belediye meclis üyeleri ve bazı STK kuruluşları temsilcileri ile yerli ve yabancı konukların izlediği konuşmasında Sardo, son 20 yıldır geliştirilen GDO’lu ürün tekniklerinin hem sağlığı hem soyları tehdit ettiğini söyledi.

Piero Sardo; “Daha fazla et ve süt elde edecekleri hayvanları seçiyorlar, diğerlerini yok ediyorlar. Mısır, pamuk gibi ürünlere ağırlık veriliyor. Diğerleri yok ediliyor. Tek çeşitlilik çok tehlikelidir. Baş edilemeyecek bir hastalık durumunda her şey tümden yok olabilir. İrlanda’da 1939 yılında yaşanan patates krizinde olduğu gibi sadece bir ürün yüzünden büyük göçler, büyük acılar yaşanabilir.

“Bilim adamları her konuda yeterli olamadığı, yerel üreticilerin daha bilgili, tecrübeli oldukları ortaya çıktı.”

“GDO tarımı bombalıyor. GDO bilim adamlarının yarattığı bir canavar. Açlığı önlemek için geliştirdik dedikleri ürünleri petrole çevirmeye çalışıyorlar. Bir kilo biftek 7 kilo mısır’ın karşılığında oluyor. Bu hızla Et tüketmeye devam edersek. dünya çöker. Hayvanları beslemeye yer yetmeyecek. Et yüzünden toprakla iletişim kayboluyor. İnsanlar endüstriyel tatlar yüzünden yerel tatları kaybediyorlar.”

“Slow Food olarak geliştirdiğimiz dört farklı projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. 1. Nuh’un Ambarı projesi – Bütün dünyadaki tatları yiyecekleri korumak istiyoruz. 2. Presidi projesi –Belli ürünlere odaklanmış çalışmalar yapıyoruz. Örneğin Türkiye’de Kastamonu sies Bulguru bu kapsamda. 3. Yeryüzü Pazarı projesi (Earth Market) – Bir örneği Foça’da bulunan bu pazarlar iyi, adil ve temiz şartlarda ürün yetiştiren üreticiye açık. 4. Yerel Ürün işleyen restoranlar – Restoranların yerel ürünlerle yerel yemekler yapmasını savunuyoruz. “
“Hiç kimse bilime ve modernizme karşı değil. Bilim temiz yapılmalı, büyük şirketlerin, lobilerin amaçlarına hizmet etmemeli. Bilimsel araçların gelişmişliği yüzünden Ege’de Akdeniz’de balık nesli tükeniyor. Ege’yi Akdeniz’i denizanaları basıyor. Balıkçılık ölüyor”

“STK’lar olarak bu konularda çok çalışmalıyız. Kiraz’ın Çin’de üretilip Berlin’de satılması normal değil. Tarım hayat demektir. Ya birbirimizi kurtaracağız. Ya da hep birlikte yok olacağız.” dedi.



Seyfi GÜL







Okunma: 2854
Okunma: 2854












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)