ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Kırmızı velespitli minik Erkut’tan Çanakkale Destanı

   .::


Seyfi GÜL    

  Yayın Tarihi: 20.3.2013    

Kırmızı velespitli minik Erkut’tan Çanakkale Destanı



Çanakkale Zaferi’nin 98. yılı İzmir’in Foça İlçesinde de çeşitli etkinliklerle coşkulu bir şekilde kutlandı. Kutlamalara yedi yaşındaki Erkut Kılıç’ın Reha Midilli Kültür Merkezi’ni dolduran 350 dolayında izleyiciyi iki saat boyunca yerinden kımıldamadan oyunu seyrettiren muhteşem performansı damga vurdu.

Çanakkale Zaferi kutlama programı Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na Foça Kaymakam Vekili Aliağa Kaymakamı İbrahim Keklik, Garnizon Komutanı Tümgeneral Yusuf Kaya, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’ın çelenk koyması, şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Törene katılanlar yürüyerek Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’ne geçerken CHP Foça İlçe Başkanı Osman Mert tarafından şehitler için döktürülen lokmadan yediler.
Girişteki sergi holünde, ölürken bile bayrağı düşürmeyen iki er figürü ile Çanakkale Savaşları’na katılan ve dönmeyen Foçalı dört askerin Çanakkale Şehitler Anıtı önünde temsili mezarlarının yer aldığı kareografi görenleri duygulandırdı.



Açış konuşmasını; programı ve dekorasyonu hazırlayan Foça Reha Necla Midilli İlköğretim Okulu’nun Müdürü Mehmet Emin Gedikçe yaptı. Gedikçe; Çanakkale insanlığın savaşı yendiği yerdir. Kahramanlıklarıyla, insani dersleriyle bugün hala yaşayan bir yerdir. Vatanımızı vatan yapan yerdir. Bu vatan bunun için bizimdir. Bu vatan hepimizindir” dedi.

Konuşmanın ardından tamamında okul öğretmen ve öğrencilerinin oynadığı “Kırmızı Velespit” adlı tiyatral gösteri başladı. Okul öğretmenlerinden Hatice Karakaya’nın yazdığı drama ve içine serpiştirilmiş tarihsel olayların sunumunu içeren oyun yedi yaşındaki Erkut Kılıç’ın sahneye çıkıp tüm seyircileri adeta esir almasıyla başladı.

Mimikleri, rahat oyunu ve ses tonuyla profesyonel oyuncuları aratmayan Kılıç ve Kırmızı Bisiklet’i ekseninde, Çanakkale Savaşları sırasında yaşanan olaylar, gerçek hatıralardan sahneye aktarıldı.



Düşmana çok göstermek için bir cepheye 2000 top yerleştirilmiş gibi gösterildiğini, bunun 1800 adedinin soba borularından oluştuğunu, boğazda mayın döşeli olup olmadığını kontrol etmek için, Kaz dağlarına düşen uçağın aranıp bulunduğunu, tamirden sonra Ertuğrul adlı bu derme çatma uçakla keşif yapıldığını, bunun üzerine Nusret mayın gemisinin bir gece gizlice giderek düşmanın temizlediği alana tekrar mayın döşediğini, bu durumu bilmeyen ve boğazda onlarca gemi ve yüzlerce askerini kaybeden Fransız Amiral Kobret’in mayın temizlemekle görevlendirdiği öz oğlunu hezimet sonrası gemi direğine astırdığını, Türk doktorun ise önüne ağır yaralı olarak getirilen oğlunun kurtulma şansı olmadığını gördüğünde, savaşta en önemli ihtiyaç olan ve çok az bulunan morfini yaptırmayarak gölge bir yere konulmasını istediği bölümler soluksuz izlendi.

Oyun içinde cephede düşman askeriyle saklambaç oynayan, darbe almış top mermileri üzerine salıncak kuran Çanakkaleli çocukların fotoğrafları gösterildi.

İyileşmesi için memleketlerine gönderilen yaralı askerlerin “Ne zaman döneyim” sorularına doktorun “ Yaran kabuk bağlar bağlamaz gel” cevaplarıyla duygular doruğa çıktı. Bunlardan birinin edebiyatımızın ünlü ismi Hababam Sınıfı’nın da yazarı Rıfat Ilgaz’ın ağabeyi olduğu, onun evine gelişi, annesi ve komşularının ilgisi ve kardeşine çok beğendiği metal ceket düğmelerinden birini hediye edişi ve çamaşırında kan izleri dururken yaram kabuk bağladı diyerek cepheye dönüşü bazı izleyenleri gözyaşına boğdu.

Gözlerini kaybeden 17 yaşındaki Ayaşlı Mustafa Sefer’in kırmızı bisiklet hayaliyle yıldızlara yükselişi ve babaannesinden öyküleri dinleyen minik Erkut’un kendi kırmızı bisikletini de Çanakkale’ye götürme isteğinin yer aldığı final; “Çanakkale vatandır. Türk, Kürt, Çerkez, Laz bir bütünün parçalarıyız. Bu vatanın kucağında birlikte yaşayacağız. Gerektiğinde onu yine kanımızla sulayacağız” sözleriyle yapıldı.

Salonda bulunanların tamamı, ayağa kalkarak oyuncuları uzun süre alkışladılar. Başta Erkut Kılıç olmak üzere kendilerini zaman zaman ağlatan, zaman zamanda güldüren öğrencileri profesyonel oyunculuklarından dolayı tek tek kutladılar.

Reha Midilli Kültür Merkezi’ndeki programın ardından Kaymakam Vekili, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı ve kalabalık bir vatandaş topluluğu Yeni Bağarası’nda bulunan Şehit Er Veli Yılmaz’ın kabrini ziyaret ettiler.



Seyfi GÜL







Okunma: 4151
Okunma: 4151












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)