Rasime Şeyhoğlu (1 Eylül 1930) yakın çevresinde TÜRKÜ ANA diye bilinen bir cumhuriyet kızı. Türkü söylemeyi çok seviyor. Türk Halk Müziği âşığı. 2002 yılında dilkökü kanserine yakalandı. İki ağır ameliyat geçirdi. Radyoterapi gördü. Erken teşhis ve iyi bakım sayesinde sağlığına kavuştu.
Bitkin günlerinde aynanın karşısına geçip "Ben güzel bir kadınım. Bu çirkin hastalık bana hiç yakışmıyor,"dedi. Kansere meydan okudu!
Ameliyat olduğu günün akşamında öğretmen oğlu Recai Şeyhoğlu, biricik annesini kaybetme korkusuyla derin düşüncelere daldı. Annesi ölmemeliydi. Yaşamalıydı. Kansere yenilmemeliydi. Bunun bir çaresi olmalıydı. Ama biliyordu ki kanser illeti amansız bir hastalıktı ve annesini elinden alacaktı.
"Sen ölmeyeceksin! Dağlara taşlara adını kazıyacağım senin!" diye bağırası geldi ve hastane odasında annesine açtı konuyu. "Senin adına köyün birinde kütüphane açacağız."
İşte buydu birçok şeyin çözümü. Kütüphanelerdi insanımızı bilimle ve sanatla buluşturacak olan. Kansere çare bulacak olan hekim bu yolla yetişmeliydi. Bunun için de çok okunmalıydı. Bilim dergileri, edebiyat ve sanat dergileri bulunmalıydı kütüphanede. Dünya ve Türk klasikleri olmalıydı. Her türlü araştırma kitabı, felsefe kitabı bulunmalı ki okumaktan zevk alsınlar, düş güçlerini geliştirsinlerdi çocuklar. Özellikle çocuk kitapları çok olmalıydı. Bu kütüphane, olanaksızlıklar içinde olan bir köyde açılmalı ve o köyün çocuklarını dünyanın bütün ozan, yazar ve bilim insanlarıyla tanıştırmalıydı. "Nerede açalım?" diye sordu anne.
Düşündüler taşındılar ve Bergama'nın Kozak Yaylası'ndaki Hacıhamzalar Köyü'nde karar kıldılar. Bu köyde diğer öğretmen oğlu ve gelini öğretmenlik yapmışlardı. Kendileri de gidip kalmışlar, ekmeğini yemiş, havasını solumuş ve suyunu içmişlerdi. Köyün insanıyla da akraba gibiydiler zaten. Muhtara haber verdiler.
Hastaneden eve çıktığında daha iyiydi Türkü Ana. Ağrılar, acılar yerine köyde açılacak kütüphaneyi düşünüyordu. Düşüncenin (projenin) sahibi oğul Recai Şeyhoğlu olduğundan şart koştu:
"Sadece benim adım olmayacak ama! Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi olacak bunlar aynı zamanda," dedi. "Bilgisayar da koyalım ki çocuklar teknolojiyle tanısınlar, dünyaya açılsınlar."
Sonuçta Hacıhamzalar yoluna koyuldular. O günlerde İzmir Vali Yardımcısı olan dostları Mustafa Korkmaz Dinçer'i ve bir otobüs dolusu arkadaşlarını yanlarına alarak Hacıhamzalar'a ulaştılar. İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Yavuz ve yardımcıları da yanlarındaydı
19 Ekim 2002. Hem Şeyhoğlu Ailesi hem de Hacıhamzalar köylüsü için unutulmaz bir gündü. Rasime Şeyhoğlu o gün çok sevdiği türkülerden birini söyledi. İl milli eğitim müdürü yanında kitap getirmişti zaten. Yaptığı konuşma ile gönülleri fethetti. Vali Yardımcısı da böylesi bir çalışmanın güzelliğinden ve erdeminden söz etti.
Köye ilk kez geliyordu bir vali yardımcısı ile milli eğitim müdürü. Muhtar bunun için hazırlıklıydı. İzmir'den ve Bergama'dan gelen konukları için bir dana, 19 tavuk kestirmişti. Kütüphane açılışı tam bir şölendi. 19 Ekim, Hacıhamzalar'da kitabın bayramıydı ve akıllarda öyle kalacaktı. Bergama Kaymakamı Ali Şanlıer de çok okuyanların ödüllendirileceği müjdesini veriyordu yaptığı konuşmasında..
3600 kitapla yapılmıştı açılış. Çocukların ayakları üşümesin diye taban tamamen halıyla döşenmişti. Kütüphanenin açılışına ulaşım, kitap gibi katkılarda bulunanların adları da duvarlara asılmıştı. Kim katkıda bulunmuşsa pirinç isimliklere adları kazınarak raflara çakılmıştı.
Kütüphanenin açılışı çevre köylerde duyulmuş, basında ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yayınlarında yer almıştı. Bunun üzerine Kozak Yaylası'nın Karaveliler Köyü muhtarı da heyecanlanmıştı, o da köyüne kütüphane istiyordu. Oğul Şeyhoğlu annesine sordu:
"Ne yapalım anne?"
"Açalım."
Soğuk mu soğuk bir kış günü (20 Aralık 2003) 4000 kitapla Karaveliler'de açtılar ikinci kütüphanelerini. İki vali yardımcısı, Bergama Kaymakamı, İl Turizm ve Kültür Müdürü, milli kütüphane müdürü, şairler-yazarlar ve eğitimcilerle. Ulaşım için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı altlarına en konforlu otobüsleri çekmişti.
Davullarla, zurnalarla, halkoyunlarıyla tam bir şölendi açılış. Muhtarın verdiği yemeğin ve özgün tatlının tadı damaklarında kaldı konukların. Radyoda, yerel gazetelerde de yer almıştı açılış. Bergama'da da açılışın lafı edilip duruluyordu.
Sonra yeni bir heyecan daha: Ayaskent Belediye Başkanı Bergama kaymakamına ricada bulunuyor: "Ne olur kaymakam bey, o ana-oğul bizim beldede de açsınlar kütüphane!"
Gene iki vali yardımcısıyla, gene halk oyunlarıyla, şiirlerle, şarkılarla üçüncü kütüphane açılıyor 14 Mart 2004'te. Torun Deniz Şeyhoğlu o günlerde lise öğrencisi. O da gitar eşliğinde bir şarkı söylüyor, 4500 kitaplı Ayaskent beldesi açılışında. Bergamalılar artık ana-oğulu iyi tanıyorlardı. Muhtarlar adeta sırada: "Bize de kütüphane!"
Aile dostları Yekta Güngör Özden'e haber veriyorlar. Üşenmeden geliyor Sayın Özden ve o gün 11 araçlı konvoyla İzmir'den Bergama'ya doğru yola çıkıyorlar. Tamı tamına dört köy kütüphanesi açıyorlar. Hem de aynı günde, 12 Haziran 2004'te. Demircidere, Pınarköy, Narlıca ve Çamköy kütüphaneleniyor. Her birinde davullar, zurnalar, halaylarla... Anne Şeyhoğlu şiiri ve türküyü unutmuyor.
Kısa sürede 7 kütüphane! Ardından 8. kütüphane açılıyor. Manisa'dan gelen bir otobüs dolusu kitapsever omuz veriyor açılışa tanık olmak için. Şairler ve yazarlar... Konuşuyor, şiir okuyorlar. Manisalılar harmandalı oyunuyla renk katıyorlar. Açılışı da İzmir Devlet Tiyatrosu oyuncusu ve yönetmeni Gürol Tonbul yönetiyor. Şair Bilsen Başaran kütüphanede kitaplarını imzalıyor. Açılış ertesi gün basında lâyıkıyla yer alıyor.
Dokuzuncu açılış ise 13 Mart 2005'te Allionoi civarındaki Tırmanlar köyünde yapılıyor. Otobüslerle, dolmuşlarla taşınıyor kitapseverler. Görkemli açılışa Manisa'dan bir otobüs dolusu öğretmen ve öğrenci katılıyor. Aliağa'dan, Karşıyaka'dan da katılanlar oluyor. Türkiye Yazarlar Sendikası İzmir Temsilciliği yürütme kurulu üyeleri, başkan hariç tam tekmil açılışta. Ve her biri birer şiir okuyor. Karşıyaka grubu hem çalıyor hem oynuyor. Açılışların hemen hemen hepsine katılıp konuşma yapan şair-gazeteci-yazar Dinçer Sezgin burada büyük mutluluk yaşıyor. Vali yardımcısı bu köyde unutulmaz bir konuşma yapıyor. Konuşması Bergama'da da heyecan yaratıyor. TRT her açılışta olduğu gibi bu açılışa da TRT 2'de özel yer veriyor. Bu açılışta konuşan vali yardımcısının sözlerine CNN Türk de yer veriyor. Türkü Ana, Tırmanlar köylüsüne Pir Sultan Abdal'dan deyişlerle sesleniyor.Tırmanlar köylüsü için unutulmaz bir gün.
CNN TÜRK, TRT, EGE TV, SKY TV'deki haber ve programlardan sonra Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneleri artık bir zincir olarak karşımızda. Özellikle TRT'deki özel programlardan sonra bilinir, duyulur oluyor. Radikal, Hürriyet, Birgün, Yeni Asır, Milliyet, Posta, Zaman, Cumhuriyet, Bakırçay, Kuzey Ege gibi ulusal ve bölgesel yayın yapan gazetelerdeki haberlerden sonra yapılan iş, sosyologlarca "Özgün bir aydınlanma modeli" olarak kabul görüyor ve "Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri" olarak anılıyor.
Türk Kütüphaneciler Derneği ve Bilgi Üniversitesi kulak veriyor çalışmalara. Onuncu kütüphane Göçbeyli beldesinde açılıyor. Hem de bir ulusal bayram gününde, 19 Mayıs 2005'te. Açılışa İstanbul'dan 11 konuk katılıyor. Goethe Enstitüsü Müdürü Ursula Westher, TKD İstanbul Şube Başkanı Didar Bayır, Koç Üniversitesinden Güneş Kara, Dr. Berrin Küçükcan, Nihal Elbirlik, Ebru Gürsoy, Yapı Kredi Bankası Yayınlarından Kasım Çelik, Beyazıt Devlet Kütüphanesinden, Sabancı Üniversitesinden toplam 11 kütüphaneci... Halk oyunlarıyla, şiir dinletisiyle coşkulu bir açılış yapılıyor. TRT gene ekip olarak
Göçbeyli'de.
Bergama Belediye Başkanı konuşmasında "Ana-oğul Şeyhoğullarının hizmetindeyim," diyor. Kasım Çelik hayran kalıyor bu kütüphaneye. Raflarda Nazım Hikmet ile Necip Fazıl'ın yan yana bulunması çok mutlu ediyor onu. Bu kütüphane, şehir merkezlerindeki kütüphanelerden çok daha şık, çok daha farklı. Psikoloji, sosyoloji ve felsefe sözlüklerine kadar her çeşit kitabı olan zengin mi zengin bir kütüphane. Tıp fakültesine ilgi duysunlar diye tıpla ilgili kitap olduğu gibi duvarda insanın anatomik yapısını ve iskelet sistemini gösteren tablolar asılı ve özel bir panoyla diğer kütüphanelerde olduğu gibi katkıda bulunanların adları pirinç isimlikler şeklinde çakılı.
Bergama köylerinde toplam 10 kütüphane... Ardından Manisa topraklarına yönelme...
On birinci kütüphane Manisa'da, merkeze bağlı Bağyolu köyünde açılıyor. Açılışa 6 vali yardımcısı katılıyor. Bağyolu'ndaki açılış diğer köy muhtarlarını tetikliyor. Çünkü açılışa gelip görüyorlar kitapları ve konukları...Üşenmeden ta İstanbul'dan Didar Bayır katılıyor açılışa üç arkadaşıyla. Muhtarın evinde bir gece konuk oluyorlar. Manisa'daki radyolar ve gazeteler yaptığı haber ve röportajlarla zincirden haberdar ediyor Manisalıları.
Bergama köylerinde kütüphane önlerine Homeros, Orhan Kemal, Mahmut Esat Bozkurt adına ağaç fidanları diken ana-oğul, buraya da Vali Yardımcısı Ramazan Urgancıoğlu ile Turgut Özakman adına çınar fidanı dikiyorlar. Ege TV başından sonuna kadar açılışı çekiyor ve tüm Ege'yi haberdar ediyor.
Üç ay sonra, 4 Şubat 2006'da, 5000 civarında kitapla Üçpınar beldesinde 12. kütüphane açılıyor. Dinçer Sezgin ve Rasime Şeyhoğlu kütüphane önüne Fazıl Say adına çınar fidanı dikiyor.
On üçüncü kütüphane Yunt Dağı'nın en tepesindeki Maldan köyünde açılıyor. Soğuk ve yağmurlu bir kış gününde, 25 Ocak 2006'da. Gazeteci Öcal Uluç, Üçpınar'da olduğu gibi burada da bir konuşma yapıyor. Yaşar Üniversitesi'nden Doç. Dr. Efdal Sevinçli ile. Şairler şiir okuyor kütüphane önünde, baba Kâzım Şeyhoğlu adına bir ıhlamur fidanı dikiliyor. Hemen karşısına da piyanist-besteci Burçin Büke, matematik bilgini Cahit Arf ve yazar Mahmut Makal adlarına çam fidanları. Açılışa İstanbul'dan Dr. Berrin Küçükcan ve Nihat Elbirlik katılıyorlar. Omuz veriyorlar Maldanlılara. Programı o gün tıp fakültesi öğrencisi Emrah Şeyhoğlu yönetiyor. Torun Şeyhoğlu bu işi herkesten iyi yapıyor. Ve o günün akşamı Kâzım Şeyhoğlu Hakka yürüyor.
Ardından 19 Mayıs 2006'da Nuriye beldesinde 14. kütüphane açılıyor. Gene İstanbul Koç Üniversitesi ekibi açılış için Manisa topraklarında. Buradaki açılışı şair-yazar Hidayet Karakuş yapıyor. Belediye başkanıyla birlikte buraya da Rıfat Ilgaz adına bir çınar fidanı dikiliyor. Nuriye'deki kütüphane de roman ve öykü zengini...
2007'nin 28 Ocak'ında ise Koldere beldesinde 15. kütüphane açılıyor. Ankara'dan çellist Alişan Keysan geliyor ve buz gibi bir günde toplanan çok sayıdaki kitapsevere viyolonsel dinletisiyle klasik müziğin aşısını yapıyor. Tayfun Talipoğlu NTV ekibiyle açılışta... Bütün gününü burada geçiriyor. Öcal Uluç ve Edebiyatçılar Derneği İzmir Temsilcisi Ferda İzbudak Akıncı birer konuşmayla Kolderelilere sesleniyor. Meydanda halk oyunları ekibi göz kamaştırıyor. İlköğretim okulu öğrencileri flüt dinletisiyle renk katıyor. Vali yardımcısı elinden geleni ardına koymuyor. Kitapseverleri bağrına basıyor... Doğan Hızlan o gün köşesini olduğu gibi Koldere açılışına ve Şeyhoğulları'na ayırıyor. NTV bir ay boyunca cumartesi günleri açılışı gösteriyor ve bu zincir, "marka" olmak yolunda hızla ilerliyor.
Tire'nin Dallık köyündeki kütüphane ise Toplum Gönüllüleri (Ege Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencileri ile) ile ortaklaşa açılıyor. İl Genel Meclisi üyesi Dilaver Koğ'un da katkılarıyla... Bu arada Bozyaka'da bir kahvede 400 kitaplı bir kitaplık açılıyor. Ardından Dikili'nin iki köyünde iki kütüphane... Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, kaymakam ve çevre köy muhtarlarıyla. Deliktaş ve Bademli köylerinde...
Yirminci kütüphane ise Kemalpaşa ilçesinin Yukarıkızılca beldesinde açılıyor. Sulama Kooperatifi Başkanlığıyla omuz omuza verilerek... Açılış için İstanbul'dan uluslararası piyano virtiözü, besteci Burçin Büke getiriliyor. Kütüphane binası önünde konser veriyor. Bu açılışa Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi katkıda bulunuyor. Bornova Anadolu Lisesi öğrencileri de...
Sıra gene kent merkezinde; 21. kitaplık Kilimtepe'de, Damla Cafe'de açılıyor, 1000 civarında kitapla. Bu açılışa iki vali yardımcısı ve Konak Belediye Başkanı destek veriyor. Ardından Buca'nın Karacaağaç köyünde 22. kütüphane. Hemen arkasından da Balıkesir'in İvrindi ilçesine bağlı Büyükyenice beldesinde 23. kütüphane... 24. kütüphane açılışını ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yapıyor. Yer, Torbalı ilçesinin Yazıbaşı beldesi.
Bu tarihten sonra coğrafya birdenbire genişliyor. Çünkü Ege'nin dışından da istekler gelmeye başlıyor. Sevincimiz ve coşkumuz büyük. Enerjimiz de çoğalıyor ister istemez. Gelen istekler doğrultusunda 1 Nisan 2010'da Bolu'nun Karacasu beldesinde 2750 kitapla 25. Kütüphane hizmete giriyor. Bolu'daki Köroğlu TV açılışı akşam haberlerinde birinci haber olarak veriyor. Yerel gazeteler de ilgisiz kalmıyor bu olağanüstü açılışa.
Bir kez daha İzmir'e dönüyorlar. Bozyaka'daki Arkadaş Cafe'de 400 kitapla üçüncü kahve kitaplığını açmak üzere. 9 Nisan'da. Açılışa PEN (Uluslararası Yazarlar Derneği) İzmir Temsilcisi Hayri Yetik, Konak İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İbrahim Marangoz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürü İbrahim Bilecan, Karabağlar Belediyesi Kültür Müdürü ve yardımcıları katılıyor.
Yirmi yedinci kütüphane Manisa'nın Sarıgöl ilçesinin Tırazlar köyünde görkemli bir törenle açılıyor. Sarıgöl protokolu tam tekmil. Kütüphaneye Genelkurmay Başkanlığı 33 kitap gönderiyor. Avram Ventura 400 kadar kitap bağışlıyor. Nermi Uygur ve Hasan Âli Yücel adına iki çınar fidanı dikiliyor. Şair-yazar Aydoğan Yavaşlı ve kaymakam ile...
4 Temmuz 2010'da ise Bolu'nun Göynük ilçesinin Ekinciler köyünde 4000 kitapla 28. kütüphane hizmete giriyor. Cumhurbaşkanlığı bir bilgisayar verilmesi için Bolu Valiliğini arıyor. Açılıştan üç gün sonra vali yardımcısı köye gidip kütüphaneyi inceliyor. Bakım ve onarımı için 3 bin lira yardımda bulunuyor muhtara.
Sonuç: Aydınlık saçıyor, sevgi saçıyor Şeyhoğlu Kütüphaneleri. Cumhurbaşkanlığı, Kültür Bakanlığı, aydınlanma sevdalısı bu ana oğlu yakından izliyor ve ikisini birden ödüllendirip makamlarında ağırlıyorlar. İstanbul Valisi, Bilgi Üniversitesi, TMOK ona keza... Zaman geçtikçe yaptıklarının değeri anlaşılmaya başlıyor ve ödül üstüne ödül alıyorlar. Ege ve Urla Rotary Kulüpleri oğul Recai Şeyhoğlu'nu ağırlıyor ve bu zincirin hikâyesini anlatmasını istiyorlar.
2005 yılında kurdukları RASİME-DER (Rasime Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri Geliştirme Kültür Ve Dayanışma Derneği) ile İzmir Tüyap kitap fuarlarında yer alıyorlar ve RASİME-DER olarak İzmir'de, Manisa'da, Bergama'da, İstanbul'da, Sarıgöl'de, Tire'de, Buca'da fotoğraf sergileri açıyorlar. Üçpınar'da "Yazönü Şenliği" düzenliyorlar ve şenliği Manisa Valisi büyük bir beğeniyle izliyor, takdir ediyor.
2006 yılından bu yana aylık İMECE gazetesini çıkarıyorlar ve ulusal çapta dağıtımını yapıyorlar. Gazetede bilim, sanat ve edebiyat konularına ağırlık veriyorlar. RASİME-DER olarak Kütüphaneler Haftasında, haftanın programını belirleyen düzenleme kurulunda yer alıyorlar.
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Buca'daki yerleşkesinde oğul Şeyhoğlu, Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerini bilgilendiriyor. Çiğli ve Konak Belediyesi'nde konferans veriyor. Anne Şeyhoğlu, Türk Kütüphaneciler Derneği İzmir Şubesince onur ödülüyle ödüllendiriliyor.
Recai Şeyhoğlu davet edildiği İsveç'te, İsveçlileri ve İsveç'teki Türkleri bilgilendiriyor ve son olarak 21 kütüphanenin açılış öyküsünü kitaplaştırıyor, KÖYLERDE RÖNESANS adıyla. Kitabın kokteylini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı üstleniyor ve kitabın 400 tanesini RASİME-DER kütüphanelere, gazetecilere, yazarlara, eğitimcilere ücretsiz olarak dağıtıyor.
Şurası da vurgulanmalı; İMECE'ye reklam almıyorlar. İstemeyi beceremiyorlar çünkü. Bu nedenle ilânsız-reklamsız bir gazete çıkarıyorlar. Şimdiye değin Mercedes-Benz Türk AŞ 4000 lira, İzmir Büyükşehir Belediyesi 1500 lira, Nuriye ve Salihli Belediyeleri de 250'şer liralık ilânla destek oldular gazeteye. Hepsi bu. Hiçbir kurum ve kuruluştan, fondan yararlanmadılar. Sınırlı aile bütçeleriyle bugünlere geldiler.
Çok yakında Aydın'ın bir köyü ile Tokat'ın bir beldesinde iki kütüphane daha açıyorlar. Ve bu işten büyük bir mutluluk duyuyorlar.
"Mutlu olmak için kütüphane!"
12. kitabında böyle diyor Recai Şeyhoğlu. Ayrıca da Türkü Ana'sıyla birlikte Ana-Oğul Şeyhoğulları, köyleri kitabın ışığıyla aydınlatmak için sizleri de bu imeceye davet ediyor.
