Sizinle paylaşmak istediğim, ilgimi çeken fıkra gibi çok hoş ve bir o kadar da üzücü olayı anlatmak istiyorum.
Kısa zaman önce birlikte çalışmaya başladığım İsmail Ege‘nin şahit olup bana anlattığı konu sanırım sizleri de bir o kadar güldürecek ..
Kısa zaman önce bir Almanya vatandaşı Daniel, ev almak için Almanya’dan kalkıp Türkiye’deki bir emlak firmasıyla ev araştırmasına başlıyor. Tüm İzmir’in yazlık bölgelerini gezen Daniel, en son Yenifoça’ya geliyor. Türkçesi yok denecek kadar az olan Daniel, yarı Almanca, yarı İngilizce konuşuyor.
Aramalar sırasında öğle saatlerinde bir villanın içini gezerlerken bir ses duyuluyor. Daniel soruyor “bu ses nedir?” diye ve İsmail Ege cevaplıyor “Ezan sesi”
Daniel, “hep böyle ses gelir mi?”
İsmail Ege, “günde beş kez..”
Daniel, “bir şeyler yapamaz mısınız?”
İsmail Ege, “nasıl yani?”
Daniel, başlıyor anlatmaya günün olayını;
”Gümüldür’de de bu sesi duydum ve rahatsız olduğumu mimiklerimle ifade ettim. Oradaki emlakçı bey (ki kesin beydir bayanlara bunu hiç yakıştıramam) de aynısını söyledi ve ‘Günde beş kez okunuyor.. Günde beş kez okunuyor diye bir uygunsuzluk olmadığını, ama yine de sıkıntı yapmaması gerektiğini, evi almasının sorun olmayacağını ve kendisinin gerekli atılımı yapıp günde bu olayı iki keze düşüreceğini’ söylüyor…”
Sizlerle bu trajikomik hikayeyi paylaşma istedim.Ağlanacak halimize gülmek zorunda kalıyoruz ama artık yorum sizin….
