“Gece yalnızlığımıza çekilen gök perdeyse
Şiir içerdeki aydınlığımızdır”
26 Mayıs Cumartesi akşamı Reha Midilli Kültür Merkezi’nde perde şiir için açıldı. Gece şiirle aydınlandı.
Cemil Midilli Lisesi öğrencilerinin edebiyat öğretmeni Birgül Nalbantoğlu ve Tuncay Arslan öncülüğünde hazırladıkları şiir dinletisinde; sahne tasarımı, dans ve koreografileri de Sonay Gökçay hazırladı. “Şiir ve Sihir” adlı dinletide şiirlerin bizi götürdüğü yere gittik. Sözcüklerin büyülü dünyasına…
Cemil Midilli Lisesi “Göğe Doğru Sanat Topluluğu” dans ve müzik katkısıyla yorumladıkları şiirlerle sözün gücünü bir kez daha gösterdiler.
Her şiir, duyarlılıklarımızı geliştirmeye yönelik bir mektuptu. Kesilen Telli Kavağın acısından, dünya kirliliğine, koşaradım yalnızlaşan insanlardan, Bir Eflatun Ölüme, Dost arayışından, güzel günlere, aşka, yalnızlığa ve umuda dair her şey vardı bu mektuplarda. Bunları yazanlar kimler miydi? Ahmet Telli, Atilla İlhan, Akgün Akova, Edip Cansever, Behçet Aysan, Berin Taşan, Yılmaz Odabaşı, Şükrü Erbaş, Tuncay Arslan, Hasan Hüseyin.
Sahne beyaz tüllerle kaplıydı ve şiirleri yorumlayanlar da beyazlar içindeydi. Gözlerimizin önündeki karalık gitsin, yüreğimize umut doğsun diye…
Şiir okumak, şiir yazmak, şiir dinlemek çoğu zaman anlamsız bir koşuşturma içinde geçen hayatımızda biraz nefes aldırıyor bize. Kendimizi hatırlatıyor, içimizi ısıtıyor.
Sevdiğimiz, bizim ettiğimiz şiirleri sevdirebildiysek birazcık da olsa nefes aldırıp, içinizi ısıtabildiysek ne mutlu bize…
“Taş baskısı bir kalıttır şiir
Zamanın yüreğinde
Hep çocuk kalan”
