ÇEVREYİ kirleten sağlığımızla oynayan aday istemiyoruz!
Yazdıklarım kimsenin umurunda değil anlaşılan.
Günlerdir yazıyoruz.
Siyasi partileri uyarıyor, aday adayları ve adayların seçim süresince ÇEVREYİ – DOĞAYI koruyacak şekilde kirlilik yaratmadan propaganda yapmalarını çalışmalarını rica ediyoruz.
Bazıları duyarlı davranıp bize dönüyor ve uyacaklarını belirtiyorsa da, çoğunluk aynı tas aynı hamam çalışmalarını sürdürüyor.
Seçim yaklaştıkça çevre kirliliği korkunç boyutta artıyor.
Görüntü kirliliği ileri safhada…
İllerde mahalli çevre kurulları var, karar almışlar ama uygulayan yok.
Çevre Orman Bakanlığı genelge gönderiyor takan yok.
Bu işleri takip eden yok.
İl/de ilçede kirlilik olurda, kasabada, belde de olmaz mı?
Gidin bir görün rezalet diz boyu.
Hem de daha şimdiden.
Elektrik direğine, posta direğine, okul duvarına, telefon ankastrelerine, yol ortasındaki çiçekliklere, trafolara, site duvarlarına, vatandaşı evinin duvarına, çöp bidonlarına, otobüs duraklarına, boş bulduğu her yere, saygısızca afiş asıp, ilan yapıştırıyorlar.
Hiç utanmadan ve sıkılmadan yapıyorlar.
Sorun o afişlin sahibine sizi yönetmeye talip.
Ama daha şimdiden size, topluma saygısızlığı diz boyu.
Bu gün kural ve kaideleri çiğneyenler yarın seçilip gelince başında bulundukları yerde kim bilir kuralı, yasayı, nasıl çiğneyeceklerdir?
İyi düşünün.
Çevreyi, doğayı kirlettikleri yetmiyormuş gibi kamu malına zarar veriyorlar.
Seçim bitecek ve devlet onların sebep olduğu kirliliği temizlemek için hem para hem zaman harcayacak.
Kimin cebinden?
Bizlerin, yani vatandaşların…
Bizim verdiğimiz vergiler şile onların pisliklerini, sebep oldukları kirliliği ortadan kaldıracaklar.
Yazık değil mi?
Ayrıca bazı kirlilikler temizlenmiyor da.
Mesela, gürültü ses kirliliği…
Adayların davudi sesli birbirinden yüksek watlı cihazlar ile propaganda müzikleri yolda sokakta yaşlı hasta demeden saygısızca rahatsız edecek ve sağlıkla oynayacak.
Oysa bunların daha medeni bir şekilde kullanılması ve tedbirlerin alınması lazım…
Mahalli çevre kurulları 24 saat hizmet sunmalı.
Ona göre çalışmalarını ayarlamalı.
Kirliliğe sebep olanlara kabahatler kanunu uyarınca idari ve mali yaptırımlar uygulanmalı.
Bu nedenle acil olarak öncelikle siyasi partiler uyarılmalı.
Savcılık makamına bildirilmeli.
Seçim kurullarına bildirilmeli.
Mıntıka karakollarına bildirilmeli.
Belediyelere bildirilmelidir.
Valilikler kaymakamlıkları uyarmalıdır ve işi çok sıkı tutmalıdırlar.
Tüm bu hususular için ise BASIN ayrıca bilgilendirilmeli ki, yanlışlığı gördüğü anda gündeme taşımalıdır.
Geçen yıllar yaşadığımız kirlilikleri yaşamak istemiyoruz.
Görüntü kirliliği, gürültü ses kirliliği istemiyoruz.
Kısacası ÇEVRE kirliliği istemiyoruz.
Doğal dengeyi bozmasınlar.
Ekolojik dengeyi korusunlar.
Yeşil alanları katletmesinler.
Ağaçlara çivi çakmasınlar, ağaçlara pankart asıp zarar vermesinler.
Bunları lütfen gününden önce tedbir alarak sağlayınız.
Yoksa Uganda’dan farkı kalmayacak yine şirin memleketimizin hali…
Bakın 2 haftadır sesleniyorum.
Tüm çevreci ve tüketici kuruluşlara ayrıca Sivil toplum kuruluşlarına da sesleniyorum.
Gördüğünüz her çevre kirliliği yaratan propaganda çalışmasını ihbar ediniz.
Valiliğe, Kaymakamlığa, Belediyeye, Çevre müdürlüğüne, mıntıka karakoluna, neresi yakında ise gidin şikâyet edin ya da telefon açıp bildirin.
Fırsat vermeyin.
Biz bu konuda 124 ayrı bölgede fahri arkadaşlarımızdan ekip oluşturduk.
Kirletenler hakkında gereken yasal işlemin yapılmasını sağlayacağız.
Ayrıca bu tür çalışma yapanların fotoğraf ve kamera ile tespit edip afişe edeceğiz, anlaştığımız 54 internet haber sitesinde kirliliği yaratanların ad soy ad ve hangi çevrede bu kirliliği yarattıklarını, nasıl çalıştıklarını yayınlatarak teşhir edeceğiz.
Onları çevre ve doğa düşmanı aynı zamanda kamu malı tahripçisi, zarar verenleri olarak teşhir edeceğiz.
Onlara gerekeni yapmayıp seyirci kalan idareci ve yetkilileri de aynı şekilde teşhir edeceğiz.
Bu böyle biline.
Gereken tedbir yetkililerce acımadan, oyalanılmadan alına.
Kalın sağlıcakla.
