ISSN 1308-8483
   ISSN 1308-8483
Banka kredilerine aldanıp ta yanmayın…

   .:: Serbest Kürsü



  Yayın Tarihi: 10.1.2009    

Banka kredilerine aldanıp ta yanmayın…


Bizim ülkede en kolay iş, halkı kandırmak ve aldatmaktır.
Kandırmak ve aldatmanın öyle ağır cezası yok.
Hele elinizde belge, vesika ya da sizi doğrulayacak şahit yok ise sizi kandıran ve aldatan hakkında bir şey yapmanız mümkün değil.
Yasalar var, yasalardan doğan haklarımız var.
Ama kaç kişi yasalardan ve haklarından haberdar?
Ne yapsak etsek anlatamıyoruz.
2008 yılı içinde ÇETKODER’e yapılan şikâyet ve talepleri inceliyoruz.
Vatandaşın çoğu yasal hakkını hukukunu bilmiyor.
Yazık..
Neyse, bizim görevimiz anlatmak, aktarmak, bıkmadan bildiğimizi paylaşmaktır.
Bu günkü konumuz, BANKALARIN CAZİP HALE GETİRDİKLERİ KREDİLER..
Millet darboğazda.
Sıkıntı içinde.
Nakit yok.
Çek senet geri tepmiş.
Bankalar şöyle vadeli, şöyle alingirli diyerek çok cazip hale getirdikleri kredileri çeşitli isim ve nüanslar ile TÜKETİCİLERE sunuyorlar.
Sakın araştırmadan, soruşturmadan ve size verileceğini söyledikleri krediyi hangi şartta veriyor, hangi sözleşmeye imza atıyorsunuz, sözleşmede kaç madde var, ne içeriyor, size hangi kuralları koymuşlar, faiz oranı, gecikirse müteselsil faizlendirme oranı gibi çok sayıda hususa bakmanız lazım.
İhtiyacınız var ya, sıkışmışsınız, neye imza atıyorsunuz, neyi imzaladınız bakmadan imza atıp parayı alıp gidiyorsunuz?
Ayrıca kanun gereği attığınız imza ile bağıtlanmış olan o sözleşmenin bir suretini size vermeleri gerek vermiyorlar, sizde istemiyorsunuz, çünkü olayın farkında değilsiniz, sonradan başınıza işler geliyor.
Kesinlikle imzaladığınız sözleşmeden tasdikli suret alın, vermek zorundalar.
Kesinlikle imzalamadan evvel okuyun.
Neye imza atın diyorlarsa imzayı atmadan evvel o evrakı baştan aşağı okuyun.
Acayip tuzaklar kuruluyor ve bilmeden tüketici bu tuzaklara düşüyor.
Sonra…
Ayıkla pirincin taşını.
Çık çıkabilirsen işin içinden.
Çok zor.
Bankalardan kredi kartı, tüketici kredisi ya da değişik isimlerde sizlere sunulan kredileri alırken hangi şart ve usullerde veriyor o sözleşmeyi satır satır okuyun.
Gerekirse bir anlayana gösterin.
Sonra mağdur olmayın.
Bize 2008 yılında Türkiye geneli 41 bin başvuru sadece banka kredilerindeki uyuşmazlık, faizlendirme yüzünden olmuş.
Ne tezgâhlar dönüyor bir bilseniz.
Aklınız durur.
Ama genelde Tüketici büyük zorluk çekiyor.
Sebep?
Okumadan imza attığı ve birde almadığı sözleşmeler yüzünden.
Sözleşmeler hile dolu.
Banka tarafından hazırlanmış tek taraflı sözleşmeler.
Size bir şey soruyorlar mı?
Matbu hazır, doldurup önünüze koyuyorlar siz imzaladıktan sonrada çekmeceye atıyorlar.
Oysa o imzaladığınız sözleşmenin bir suretini hemen size vermek zorundalar.
Kanun emri.
Size hatırlatmazlar, çaktırmazlar.
Uyanmayasınız diye.
Haklarınız bilmenizi istemezler.
Gün gelir o sözleşme öyle canınızı yakar ki sormayın gitsin.
Dikkat edin.
İmzayı atmadan evvel mutlaka okuyun.
Cicili bicili kıyafetler ile son sistem modern giyinişli bayanlar ile karşınıza dikilen ve olmadık cilveleri yaparak kurulan tuzağın farkına varmadan bu kredi işlerine, borçlanma işlerine girmeyin.
Birde çoğunluk utanır sıkılır soruda soramaz öylesi bayanlar karşısında, tam çamura batar.
Aman ha…
Hiç inanmayın.
Onların kendi çıkarları olmasa, kazançları olmasa, atalarının dedelerinin hayrına size kredi verirler mi, borç para verirler mi?
Yapmayın.
Attığınız her imzaya dikkat edin.
Mümkünse kredi işlerine bulaşmayın.
İmzaladığınız her şeyin bir suretini isteyin.
Kredi dedim de aklıma Vaktiyle bir Alman bankasının uygulaması geldi.
Vaktiyle bir alman bankası yollara sokaklara panolara reklâm vermiş.
Gazetelere de.
Adam sabah kalkmış işe gidecek, çok büyük maddi sıkıntısı var.
Birden gözüne yoldaki panodaki reklâm takılmış.
“filanca banka kredi veriyor, kefilsiz, vadesi istediğin kadar, yeter ki gel al, bizde paran hazır” gibi laflar yazılı…
Adam gözlerini ovalamış bir daha bakmış…
Aynı sözler…
Allah! Demiş. Yaşadım. Koşmuş bankaya.
Siz kredi veriyormuşsunuz, hem de kefilsiz, vadesini biz belirliyormuşuz…
Evet demiş bankadaki görevli, güler yüzlü bir ifade ile.
Almış adamı bir üst kata çıkartmış, ilgi, ikram, alaka, güler yüz, ooo neler neler.
Derken adam bana 500 bin dolar lazım demiş.
Hay hay demişler.
Para gelmiş masanın üstüne konmuş.
Adam şaşkın.
İçinden yaşadım, sonunda talih bana da güldü diyormuş.
Ayağa kalkmış tam parayı alacak.
Bir dakika demişler.
Ne oldu demiş, bizim adam.
Bak paranı vereceğiz hiç güçlük çıkarmadık,
Her şey senin istediğin gibi..
Evet demiş bizimki.
Ama demişler bizimde bir şartımız var.
Nedir o demiş.
Biz bizden krediyi alacak her müşterimizden tek bir şey isteriz.
Buyurun.
Gözlerinizin yakından çekilmiş bir fotoğrafı ile poponuzun çıplak halde çok yakından çekilmiş bir fotoğrafını bize getireceksiniz.
Bizimki kısa bir şaşkınlıktan sonra düşünmüş, ne olacak sanki demiş, çektirir veririm, 500 bin dolarım olacak nasılsa…
Hay hay demiş hızla en yakın fotoğrafçıya gitmiş, yakın plan gözlerini çektirmiş.
Sonra çıplanıp eğilmiş ve poposunu yakından çektirmiş.
Almış iki fotoğrafı da koşa koşa bankaya gelmiş.
Bankaya vermiş.
Yetkililer fotoğrafları alıp bir odaya girmişler.
2 saat sonra geri gelmişler.
Bizimki ne oldu demiş.
Bankacılar, para hazır, burada.
Ama bize getirdiğiniz size ait fotoğraflar üzerinde yaptığımız incelemede sizde bu krediyi alacak ve kullanacak göz var ama geri ödeyecek popo yok demişler.
Kıssadan hisse…
Gözlerinizden ışık saçabilirsiniz ama eğer poponuz karanlığa gömülmüşse yapacak bir şeyiniz yoktur.
Onun için şartları fazla zorlamaya da gerek yoktur.
Bu günlük de bu kadar kalın sağlıcakla.

MUSTAFA GÖKTAŞ
İKTİSATÇI
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)
GENEL BAŞKANI
0.532.282 29 91

Mustafa GÖKTAŞ

mustafagoktas006@gmail.com





Okunma: 953
Okunma: 953












Booking.com


   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)