Çoğu zaman erteleyip yarınlara bıraktığımız işler, gün gelir eteklerimize dolanır ve aciliyetini açığa çıkarır.
Yazmalıyım artık Midilli'leri. İki Yıldan bu yana gelen e-postaların bir kısmının ortak sorusu şuydu: "Meşhur Midilli'liler kimlerdir?
Kimdir Reha Midilli? Necla Midilli? Cemil Midilli? Bedia Midilli kimdir?" Çok sorulan bir sorudur bu.
İnsanlar nereye baksalar, Midilli adına yaptırılmış okullar, sağlık ocağı, hastane birimleri ve kültür merkezi olarak düzenlenmiş binalar ve dış cephelerinde Midilli levhaları görüyorlar ve merak ediyorlar kimdir bu Reha Midilli? En çok da onun adı geçiyor!
Bu bağlamda, en uygun ve doğru bilgiyi bizzat şahsından öğrenebileceğimi düşünürek sayın Reha Midilli ile bir söyleşi yapmaya karar veriyorum. Beni, olgun, nazik bir tavırla karşılıyor ve isteğimi belirttiğimde gayet hoşsohbet hemen anlatmaya başlıyor.
Belirli bir gün ve saat belirleyip geleceğimi belirttiysem de; hemen başlayıp, iki güne yayılan keyifli bir sohbete girişmiş oluyoruz. Kendisi hakkında bilinen, bilinmeyen ne varsa kamuoyunu bilgilendirmem konusunda bana bolca bilgi sunuyor.
Ofisindeki masasının önünde çiçeklerden bir alan vardı, belli ki yeni getirilmişlerdi çiçekler. Sorduğumda, "çocuklarım getirdi" diyor, yüzlerce çocuğu olduğunu belirtiyor. Bu güne kadar yaptırmış olduğu okullarda okuyan çocuklar, aynı zamanda kendisinin de çocuklarıydılar, bunu gururlanarak ifade edişindeki sevgi kıpırtılarını anlamak için fazla söze gerek yoktu!
Masasının arkasındaki pano dikkatimi çekti ve sordum o küçücük ellerin anlamını Reha Beye. Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi'ndeki yıl sonu müsameresinde, anaokulu çocuklarının rengarenk el izleri olduğunu söyledi. Her birinin el şablonunun yanı başında isimleri de yazılı, çok hoş cıvıl cıvıl bir panoydu... Reha Midilli'nin, bu panoyu anlatırken farklı bir heyecana kapıldığı çok belli oluyordu, belli ki miniklerin yaşam coşkusu sayın Midilli'yi gelecekten yana fazlaca umutlandırmış.
Gelelim Reha Midilli'nin kendi anlatımıyla Midilli ailesinin kökenine ve yaşam hikayesine :
Cemil MİDİLLİ ve Reha MİDİLLİ Kimdir?
Babam Cemil ( Midilli) 1896 Yılında Midilli Adasında Dünyaya gelmiş, 1913 yılında Yunanlıların mezaliminden kaçmak mecburiyetinde kalmışlar.
Dedem daha önceden vefat ettiğinden Amcam ve Babam aileyi toplayıp 1913 yılında kaçak olarak Ayvalık sahillerine çıkmışlar oradan İzmir’e gidip ailecek iki yıl İzmir’de oturmuşlar oradan da 1915 Yılında Foça Bağarası Köyüne gelip yerleşmişlerdir.
Babam 1916 Yılında Asker olarak Uzun Köprü’ye sevk edilmiş üç yıllık Askerlik görevi sonunda Bağarası’nda ikamet eden esasen Foçalı olan Annem Hatice Bedia ile 1920 yılında görücü ile evlenmişler bu evlilikten sırasıyla;
1922 yılında Hatice Vacit { Doğu> )
1924 Yılında Fatma Türkan ( Çelebi )
1927 Yılında Mehmet Reha { Midilli )
1932 Yılında Ayşe Reyhan ( Meriç )
1940 Yılında Aysun ( Oğuzbayır ) olmak üzere beş evlatları dünyaya gelmiştir. Midilli Ailesi 1922 yılında Foça İlçe merkezine taşınmış, Babam , Foça’da bakkallık, zeytinyağı işletmeciliği, zeytinyağı ticareti, tuz tahmil tahliye müteahhitliği, otobüs işletmeciliği ve ticaretle iştigal etmiş bu esnada birçok arazi ve gayrimenkul almıştır.
Babam 1949 Yılında Foça’da ki işlerinin yönetimini bana bırakarak İzmir’e taşınmıştır.İzmir’de ki yaşamında pek çok gayrimenkul alıp satmıştır. Foça’da ki yaşamında Belediye Meclis üyeliği ve bir dönemde Belediye Başkanlığı yapmıştır.
Babam Yaşam boyu insanlığa maddi ve manevi yardımlarda bulunmayı kendine şiar edinmişti;
1954 yılında Bağarası Caminin Minaresini
1962 yılında İzmir Üçkuyularda İlk Okul
1957 yılında İzmir Güzel Yalıda Cami ilavesi
1971 yılında Foça Bağarasında Orta Okul
1974 yılında Foçada Lise yaptırmış, 1965 yılında Annem ile birlikte Hacca gidip Haç farizesini yerine getirmiş ve 2.Kasım.1982 yılında vefat etmiştir.
Babamın vefatından sora Annem Hatice Bedia Midilli 1984 yılında Foça’da kendi adını taşıyan Bedia Midilli İlk Okulunu yaptırıp Foçalılar’ın hizmetine sunmuştu. Annem Bedia Midilli 24.Nisan 1994 yılında vefat etmiştir..
Ben 26.Ağustos.1927 tarihinde Foça’da dünyaya gelmişim: İlk Okulu halen öğretmen evi olarak kullanılan ilk okulda gördüm, orta öğrenimimi de İzmir Buca ve Ankara Atatürk Lisesi orta kısmında okuyup orta okulu bitirdim..
Rahmetli Babam orta okulu bitirdikten sonra; “sen hesabını kitabını yapacak kadar öğrendin şimdi Hayat Lisesi ve Hayat Üniversitesine başlayacaksın” demesi üzerine tahsilimi noktaladım.
16 Kasım 1946 tarihine kadar babamın işlerini yürüttüm ve tecrübe sahibi oldum.16.Kasım.1946 tarihinde Askerlik görevime gittim 1.Kasım.1949 tarihinde askerlik görevimi bitirdim.
1950 yılında İş hayatıma başladım ve ayni yıl içerisinde Eşim Necla ile tanışıp ailelerimizin tasvibi ile evlendim bütün tıbbi müdahalelere rağmen maalesef çocuğumuz olmadı. Bunun için eşim ve ben üzülmedik değil amma bu takdir-i İlahinin emridir diyerek bu güne kadar çok şükür çok mutlu bir yaşam sürdük.
Ticari hayatımda Zeytinyağı Fabrikatörlüğü, zeytinyağı ticareti, ziraat, otobüs işletmeciliği, nakliyecilik, hayvan besiciliği, arazi ve gayrimenkul alım ve satımı ile inşaatlar yaptırdım ve 1987 yılında Ticari hayatımı noktaladım.
Gelir vergisi mükellefiyetim elan devam etmekte olup halen Bağ-kur Emeklisiyim. 1950 Yılında politikaya girdim iki dönem Belediye Meclis Üyesi olarak görev yaptım 1973 ile 1980 yıllarında da iki dönem Belediye Başkanı olarak Foça’ya hizmet verdim.12.Eylül.1980 tarihinde politika hayatımı da noktaladım. O Rahmetli babam ve annemin bana aşıladıkları ve çizdikleri yoldan yürüyerek hayatımı idame ettiriyorum.
1987 Yılında Yeni Foça İlk Öğretim Okulu’nu 1994 Yılında Foça’da REHA-NECLA MİDİLLİ İlköğretim Okulu’nu, 2001 yılında Foça’da REHA MİDİLLİ İlköğretim Okulu’nu yaptırdım.
2002 Yılında Foça Devlet Hastanesine kat ilavesini yaptırdım. 2005 Yılında Foça Sağlık Ocağı, 2006 yılında Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’ni yaptırdım ve yine aynı yıl Foça Belediyesi Reha Midilli 11 Eylül Kapalı Spor Salonu’nu ve Reha Midilli Anadolu Lisesi’ni tamamlayıp Foçalılar’ın hizmetine sunmuş bulunmaktayım. İnşallah Foça’mıza bir yüksekokul ve yaşlılarevi de yaptırabilirsem gözüm açık gitmeyecektir.
Bunların yanı sıra : İki gencin masraflarının tamamını karşılayarak üniversite masraflarının tamamını karşılayarak üniversite tahsillerini tamamlattım. Bu güne kadar 10 üniversite öğrencisine karşılıksız burs verdim, halende dört üniversite öğrencisine karşılıksız burs vermekteyim.
Çok üzüldüğüm bir konuyu da açıklamadan geçemeyeceğim.:
1996 yılında Foça’ya Yaşlılar evi yapmağa karar verdim Belediye. Başkanlığına bu işe çok uygun olduğuna inandığım belediyeye ait bir arsanın bu işe tahsisini yazılı olarak talep ettim, müracaatımda yapmak istediğim tesisin adını da belirttim (FOÇA BELEDİYESİ NECLA -REHA MİDİLLİ YAŞLILAR EVİ ) amma maalesef başta Belediye Başkanı ve bazı meclis üyeleri arsayı tahsis etmediler bu isteğimi gerçekleştiremedim.
O vakitler gerçekleştiremediğim yaşlılar evi arzumu kısmetse artık hayata geçirebileceğim. (2006-2007 itibarıyla) Bu yıl öğretime açılan, Reha Midilli Anadolu Lisesi'nin bulunduğu bölgeye bir yaşlılarevi ve yüksekokul yaptırmak üzere gerekli araştırma ve çalışmaları başlatmış bulunmaktayım.
Birazda özel hayatımdan bahsedeyim;1965.yılından bugüne kadar her yıl Türkiye’yi gezerim cennet vatanımızın her köşesini defalarca ziyaret ettim . 1975 yılından sonrada Yurt dışı gezilerime başladım dünyada gitmediğim Güney Amerika ve Avustralya kaldı. Allah nasip ederse oraları da görmek istiyorum.
Reha MİDİLLİ
Foça / İZMİR
Reha Midilli'nin kendi anlatımıyla da belirttiği üzre, en çok arzu ettiği hizmetlerden biri de yüksekokul ve yaşlılarevi konseptleridir. Yaşlılar evinin planlarını yıllardır belleğine kazımış halde büyük bir heyecanla anlatıyor: Yaşlılar evi üç katlı olup, manzaralı havadar bir yerinde olmalı Foça'nın. Ya deniz kenarında yada uzaktan denizi görecek bir dağ yamacında...
Giriş katı müştemilat, mutfak, ortak alanlar, ikinci kat; Kimsesiz ve yoksulların, üçüncü kat da; ücretli olup parası olanların kalıp faydalanabileceği güzel bir yaşlılar rehabilite evi.
Sayın Midilli herşeyi ince ince düşünmüş. Ücretli kalacak olan yaşlıların gelirinin yüzde 75'i yaşlılar evinin masraflarına gitmeli, kalan yüzde 25'i de Foça belediyesi'ne maddi gelir olmalı diyor.
Reha Bey, Foça'nın turizm, ticaret ve istihdamı hakkında ilginç şeyler söylüyor. Foça'nın normal nüfusu 25 bini geçmemelidir diyor. Foça, eski sadeliği ve güzelliği ile yaşamalı, korunmalıdır, eğer; Bir Çeşme, Bodrum, Kuşadası gibi olacaksa hiç olmamalıdır diyerek düşüncelerini dile getiriyor.
Foça'nın varlıklı ve hayırsever şahsiyetlerinden Reha Midilli; Kişilerden ziyade toplumun yararlanabileceği kurumsal yardım ve yatırımların gerekliliğine inanan bir insan olarak, kişiler bazında şahsi yardımlar yapmadığını özellikle belirtiyor.
Söyleşimizin sonuna doğru kendisine diyorum ki; Foça'nın Reha Midilli'si mi, Reha Midilli'nin Foça'sı mı? Öyle ya, dağ taş Midilli adıyla anılan eserlerle dolu, hele de Foça'yı tepeden süzen "Reha Midilli Anadolu Lisesi"...
