ISSN 1308-8483
Karısını çok seven çiftçi ve Sokrates (1/2018) / Arzu DİNÇER 1ÖYKÜ 1KISSADAN HİSSE


Çiftçi bir karı koca varmış. Adam hayvanlarına çok iyi bakar tarlasını çok iyi s... ">
Arzu DİNÇER    
  Yayın Tarihi: 15.1.2018    


Karısını çok seven çiftçi ve Sokrates (1/2018)

1ÖYKÜ 1KISSADAN HİSSE


Çiftçi bir karı koca varmış. Adam hayvanlarına çok iyi bakar tarlasını çok iyi sürer, eker ve biçermiş. Ve sevgili karısını da çok ama çok severmiş. Ve bu özelliğini de soran sormayan herkeslere anlatmaya bayılırmış. Karısı ise evin işlerini yapar, hayvanları sağar, tarla da ekin eker ve biçer, çocukları ve evin büyükleri ile ilgilenirmiş.

Adam donanımlıymış bir o kadar da romantik olduğunu cümle âleme duyurmayı dedik ya pek severmiş. Bir gün yine sevgili eşine onu ne kadar çok sevdiğini uzun cümlelerle anlatmaya başlamış “ben var ya ben … ben seni öyle seviyorum ki ama sadece ben…” kadıncağız sabırla kocasının kendisini severken kendisini övmesini dinlemeye başlar o konuşurken de saçlarının şefkatle okşandığını yüzünün avuç içine alınıp gözlerinin içine bakıldığını hayal eder dururmuş. Kendi hayallerinden sıyrıldığında şefkatle kocasına bakar “Çok şanslı bir kadınım iyi ki senin bu eşsiz ve güzel sevgin var dermiş.”

Günlerden bir gün karı koca tarla işlerini halletmek için yola koyulmuşlar. Adam tarla yolundan, koruluktaki meşe ye kadar bilgisine iliştirdiği her şey için konuşmaya başlamış. Kadın öğle yemeği için yanlarına aldıkları çıkını bir elinden diğer eline geçirip bir taraftan da eşini tamahla dinliyormuş. Bir taraftan da konuşma sırası kendisine gelmediği için kocasının görmediği kuşlar, minik tarla fareleri, güneşin dalları okşayışı üzerine cümleler kurup şiir gibi beyninden eşi ile konuşuyormuş. Duysa hoşuna gider miydi diyerek bir iki adamın sözünü kesip cümlelerini dışa vurmak istemiş ama ne mümkün adam kuşların anatomisinden, güneş ışınlarının saat değişikliğine uğrayan düşme açılarından konuşmaya başlamış.

Neyse efendim tarlaya vardıklarında çalışmaya başlamışlar. Adam bir türkü tutturmuş türkü bittiğinde türkünün öyküsünü anlatmaya başlamış. Kadıncağız tarladaki kuyudan su çekmeye gitmiş türkü öyküsü kendi gökyüzlerine yayılırken. Derken kadın kuyuya saldığı kovayı çekeyim derken cumburlop suya düşmemiş mi? Sesini çıkartabildiği kadar imdat diye bağırmaya başlamış Allahtan o sırada türkünün öyküsünün son kelamı adamın ağzından çıkmış ki küçük bir es vermiş adam. Böylelikle kadının çığlığını duyabilmiş.

Kadıncağız debelendikçe daha da dibe doğru gidiyormuş. Adam kadının kuyu da olduğunu gelen sesten anlamış başlamış yürümeye bir taraftan da kuyudan su çekmeye ilişkin master yapmış bir ilim adamı edasıyla bu konuda ne kadar iyi olduğunu ispat eden cümleler kurmaya başlamış. O konuştukça kadının takati azalmaya başlamış. Adam kuyunun başına geldiğinde artık kadının sesi tamamen kesilmiş.

Kadının cenaze törenin de adam törene gelenlere anlatmaya devam etmiş “Ben karımı çok severdim çok onu ben öyle çok severdim ki… ah benim sevgim olmasaydı o eşsiz o yüce… “

Bu minik öykünün kıssadan hissesi; bilgiyi paylaşmak duyguyu göstermek her zaman çok güzeldir ama bunu paylaştığımız paydaşımızın da bunu yapmasına izin vermediğimiz sürece kendi egomuzu şişirmekten öte hiçbir şey yapmış olmayız. Onu kaybettikten sonra ah vah etmenin kimseye bir faydası olmaz. Sevgi emek değil insanlık ister diyerek sizinle küçük bir kıssadan hisse öyküsü daha paylaşmak istiyorum.

Eski Yunanda, Sokrates bilgiyi saklaması sebebiyle saygı değer bir ün yapmıştı. Bir gün büyük filozof bir tanıdığına rastladı ve adam ona dedi ki

Adam: Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?

Sokrates: Bir dakika bekle. Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “Üçlü Filtre Testi” deniyor.

Adam: Üçlü Filtre?

Sokrates: Doğru. Benimle arkadaşım hakkında konuşmaya başlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceğini filtre etmek, iyi bir fikir olabilir. Üçlü filtre testi dememin sebebini birazdan anlayacaksın. Şimdi birinci filtre; “Gerçek Filtresi” Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?

Adam: Hayır. Aslında bunu sadece duydum ve…

Sokrates: Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, ‘İyilik Filtresini.’ Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?

Adam: Hayır, tam tersi…

Sokrates: Öyleyse, onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı.’ İşe yararlılık filtresi.’ Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?

Adam: Hayır, pek değil.

Sokrates: İyi, eğer bana söyleyeceğin şey doğru değil, iyi değil, işe yarar ve faydalı değilse bana niye söyleyesin ki?

Sevgilerimle,

Arzu DİNÇER

15/01/2018


Arzu DİNÇER

arzudincer0@gmail.com


2224











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)