ISSN 1308-8483
Karaciğer ve safra kesesi ile barışık yılbaşı menüsü / Doç. Dr. B. Nazan Walpoth
  Yayın Tarihi: 20.12.2013    


Karaciğer ve safra kesesi ile barışık yılbaşı menüsü

Yılbaşı menüleri nefisimiz için ne kadar zevk verici olabiliyorsa da o oranda karaciğer ve safra sistemimiz için bir işkence olabilir.

Nefsimizi zorlayan menü güzellikleri içinde kendimizi sınırlamamız zor olabilir. Midemizin artık yiyecek alamaz durumda gerilme haline dolgunluk diyoruz. Bu hissedilen dolgunluk hali asıl dolgunluktan 15 dakika gecikmeli olarak hissedildiğinden artık iş işten çoktan geçmiş fazla yiyecek almışızdır.

Karaciğer ve safra kesesi alınan fazla yağı, alkolü sindirmemiz için fazla mesai yapmaktadırlar. Yağlar özellikle safra asitleri yardımı ile sindirilebilmektedir. Safra kesesi bu aşamada karaciğerin yağları parçalamak için gerekli sindirim sıvılarını üretmektedir. Ne kadar çok yağ tüketirsek safra kesesmizi o kadar yorulur aksilik tam da yılbaşında da safra kesesi ağrılarına (koliklerine ) maruz kalırız. Safra sıvısındaki maddeler daha önce sertleşip insanların 1/3 de kesede taş oluşturabilir. Bazen kişi bunu uzun süre farketmeyebilir. Ağır bir menü yeterince alkol ile birleşince ani çok dramatik şikayetler ortaya çıkabilir. Çünkü safra kesesi ağır bir menüden sonra kendini boşaltmak ister. Taşlar safra yollarını tıkadığı için staza sebep olur. Bu oluşan safra sıvısı stazı çok sıkıntılı şikayetlere sebep olabilir. Çok ağrılı kolikler en önemlisi ama bunun yanında gaz şikayeti, bulantı kusma gibi şikayetleri olabilir . Acil servisler bu dönemde en birincil bu şikayetlerle gelen hastalarla dolar.

BASİT EVDE YAPILABİLECEKLER

Yılın bu günlerini sağlıklı geçirebilmek için ağır menülerden kaçınmak gerekli. Yılbaşı gecesinden ya da ağır menülerinden birkaç gün önce 1800 Kaloriyi geçmeyen sebze, meyve, yağsız et, balık ağırlıklı menüler almak da önerilenler arasında.

Enginar gibi sebzeler mesela safra kesesi akımını güçlendirir ve hazımsızlığın pek çok aşamasına faydalıdır (dolgunluk, gaz şikayeti, bulantı). Hatta batıda bu sebze ile tecrübesi olmayanlara bunun eczanelerde satılan tablet formu önerilmekte. Bunun yanında devedikeni de enginar gibi karaciğerin yenilenmesini (rejenerasyonunu) desteklemekte zehirli madde atımında yararlıdır. Etkisini en iyi akşam sıcak su ile çay yapar gibi alındığında gösterir. Devedikeninin çiçeğinden edinilen silymarın denen maddenin ağır karaciğer hasarlarında bile etkisinini olabildiği yazılmakta. Ayrıca çay olarak yemekler arası içilmesi önerilen Achillea (bin yaprak, kandil çiçeği, civan perçemi olarak da adlandırılan) bitkisi vardır. Koliklerde faydası olduğu gibi hazmı kolaylaştırıcı etkileri vardır. Bu bitki eterik yağ ve flavanoid içerdiği için iltihap giderici etkileri de olabilmektedir, yatmadan önce çay şeklinde içilen bu bitki karaciğer safra kesesi, mide üzerine rahatlatıcı olabilir.

Devedikeni
Bin yaprak


Yemek sonrası sindirim için iyi olduğu düşünülen yüksek yüzdeli alkollü içecekler karaciğer ve safra sistemimizi ekstra yoracağı için yerine siyah çay ya da nane çayı önerilmektedir.

En basit ve etkili yöntem yemeği yavaş yemek ve çok çiğnemek, çünkü tokluk hissi 15-20 dakika sonra gelmekte ve bu zaman diliminde hızlı yeme ile gereğinden fazla yemek alabilmekteyiz.

Yemekten sonra yapılan uzun bir yürüyüşün sindirime ayrıca çok önemli bir katkısı olmaktadır.

Sonuçta yine de üst batın ağrısı oluşursa kesinlikle bir hekime görünmekte yarar vardır.

Sağlıklı huzurlu yıllar dilerim


Önemli dipnot: yazıdaki bitkisel öneriler ruhsatlı, dozaji belli formlar içindir (çay ve tablet).
Lutfen kendiniz yapmayınız zararlı olabilir!


Doç. Dr. B. Nazan Walpoth

nazan.walpoth@insel.ch


3402











   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)